Peygamber Efendimiz bir keresinde, şiddetli bir yağmur yağmaya başladığında birlikte seyahat eden üç kişi hakkında ashabına bir kıssa anlatmıştı. Bir mağaraya sığındıktan kısa bir süre sonra, büyük bir kaya hızla aşağı inmiş ve mağaranın girişini kapatmıştı.
Seyyahlardan biri diğerlerine ümitlerini kaybetmemelerini ve mağaradan çıkmaları için yaptıkları en faziletli amellerini anlatarak Yüce Allah’a dua etmelerini söylemişti. Birinci gezgin, Yüce Allah’a hitaben, yaşlı anne babası ve küçük çocukları olduğunu söyledi. Her gece keçileri otlatmaya götürdükten sonra önce anne babasına, sonra çocuklarına süt verirdi. Bir keresinde eve oldukça geç geldiğinde ailesi uyur bulmuştu. Uykularını bölmek yerine, uyanırlar ve ihtiyaç duyarlar diye bütün gece anne ve babasının yanında bir bardak sütle durdu. Bu davranış Allah-u Teala’nın indinde bir ödüle layıksa, mağaradan çıkmalarını sağlaması için Allah’a dua etti. Allah bu adamın hareketinden memnun kaldı ve taş biraz hareket etti.
Aynı şekilde diğer ikisi de hikayelerini anlattıktan sonra taş tamamen yerinden oynamış ve mağaradan çıkabilmişlerdi. Bu kıssanın açıkça anlatmak istediği, anne babaya bakmanın Allah’ı hoşnut ettiği ve bu tür davranışların karşılıksız bırakılmadığıdır.
Anneler Günü’nün yarın dünya çapında kutlanacağı düşünüldüğünde, hikaye çok alakalı. Hikaye aynı zamanda Anneler Günü’nün bizim için aslında ne anlama geldiğini düşünmeye de dikkatimizi çekiyor. Bir annenin büyüklüğü ve koşulsuz sevgisi düşünüldüğünde, yılın bir gününü adamak yeterli mi? Bir annenin koşulsuz sevgisine, ilgisine, terbiyesine ve şefkatine şükran ve minnetimizi göstermeye bir gün yeter mi?
Kesinlikle hayır. Ömrümüz boyunca anne babamıza itaatli, şükran dolu ve hizmetli kalsak bile, bırakın bir gün, anne babamızın bize gösterdiği iyilik ve iyiliğin hakkını veremeyiz.
Günümüzün modernleşen ve dijitalleşen dünyasında birçok ebeveyn sıklıkla ihmal edilmekte ve gereken özen ve ilgi gösterilmemektedir. Birçoğu, sahip oldukları her şeyi verdikleri çocukları tarafından dışlanmış, terk edilmiş, izole edilmiş ve kötü muamele görmüş hissediyor – zamanlarını, servetlerini, mümkün olan en iyi şekilde yetiştirilmelerini, ilgilerini, gerçek şefkatlerini ve koşulsuz sevgilerini verdikleri evlatları tarafından üstelik.
Sevdiklerimize en hassas yıllarında sahip çıkmak, gelecek nesillerimiz için de iyi bir örnek teşkil ediyor. Bir annenin koşulsuz sevgisini, ilgisin ve şefkatini takdir etmeliyiz. Bu bana bir zamanlar bir çocuğun büyük acı ve huzursuzlukla anlattığı bir hikayeyi, yani babasının dedesine uyguladığı kötü muameleyi hatırlattı.
Anlatılan olayda dede yatak odasından, daha küçük ve daha az elverişli bir yere nakledilmişti, ta ki sonunda dedenin hizmetlilerin odasına götürülmesine karar verilene kadar böyle sürmüştü. Son derece şiddetli bir kış mevsiminde, dede odasının çok soğuk olduğundan ve yorganının kendisini sıcak ve rahat hissettiremeyecek kadar ince olduğundan yakınıyordu. Baba, eski, işe yaramaz paçavralardan fazladan bir battaniye aramaya başladı. Bunu gören çocuk babasına dönerek “Lütfen paçavraların hepsini dedeme verme. Birazını benim için sakla ki, yaşlanınca sana verebileyim.” Ne ekersen onu biçersin sözü ne kadar doğru!
Bu nedenle anne ve babamıza iyi bakmak boynumuzun borcudur. Allah, bu çok önemli vazifeyi Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Anne babaya iyilik edin. Sen hayattayken onlardan biri veya her ikisi ihtiyarlık çağına ererse, onlara “öf” deme, onları azarlama ve onlara güzel söz söyle. Onlara şefkatle tevazu kanadını ger ve şöyle dua et: Beni küçük bir çocukken yetiştirdikleri gibi, Rabbim onlara merhamet etsin” (17:24-25).
Bu ayetler bu konuyla çok ilgilidir. İnsan, ihtiyar ve zor bir yaşa eriştiğinde, sevgi, şefkat ve şefkat tavrıyla, her şeyden önce anne babasına öncelik vermelidir. Ayrıca ayetler, ebeveynlerimizden birinin veya her ikisinin davranışlarının aşırı derecede zorlayıcı ve bazen saldırgan olduğu durumlardan da bahseder. Buna karşılık olarak dudaklarımızdan en ufak bir tiksinti ya da onaylamama ifadesi geçmemelidir. Aksine derin bir sevgi, saygı, şefkat ve özenle davranılmalıdır.
Bu Anneler Günü tüm anne ve babalara sağlık, mutluluk ve bol kazanç getirsin. Gerçek ve kusursuz şefkatin, sevginin ve şefkatin simgesi olan tüm annelerin Anneler Günü kutlu olsun.