Türkiye’de üniversite sayısı son yıllarda hızla artarken, bu durumun eğitim kalitesine yansıması tartışma konusu olmaya devam ediyor. “Her ile bir üniversite” politikasıyla 208 üniversiteye ulaşan Türkiye’de nüfusun binde 82’si üniversiteli hale geldi. Almanya ve Fransa gibi gelişmiş ülkelerde ise bu oran binde 40 civarında.
Sayısal olarak bu denli başarılı görünsek de, bu durum uluslararası sıralamalarda kendisini gösteremiyor. Dünyanın en prestijli üniversite sıralamalarından biri olan Times Higher Education’ın (THE) 2024 verilerine göre, Türkiye’den ilk 500’e giren sadece 3 üniversite var. Nüfusuna kıyasla 10 üniversiteye sahip olan İsrail ise bu listede 3 üniversiteyle yer almayı başarıyor.
Bu durum, Türkiye’deki üniversitelerin niceliksel olarak artmasına karşın, niteliksel açıdan geride kaldığını gösteriyor. Eğitimde nitelik arayan öğrenciler için yurt dışı seçenekleri daha cazip hale geliyor.
Peki, Türkiye’de neden bu kadar çok üniversite var? Uzmanlar, bunun arkasında siyasi ve ekonomik sebeplerin yattığını savunuyor. Her ile bir üniversite açmak, o yöreye yatırım yapmış gibi gösterilerek oy kazanma stratejisi olarak kullanılabiliyor. Ayrıca, yeni üniversiteler açmak, eğitim sektöründe yeni iş imkanları yaratıyor.
Ancak bu durum, eğitim kalitesinin düşmesine ve mezunların iş bulmakta zorlanmasına yol açıyor. Uzmanlar, üniversitelerin sayısı yerine kalitesine odaklanılması gerektiğini ve bunun için gerekli reformların yapılması gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, Türkiye’de eğitimde niceliksel artış sağlanmış olsa da, bu durum niteliksel bir gelişmeye dönüşmemiş durumda. Eğitim sisteminin daha iyi bir noktaya gelmesi için üniversitelerin sayısı yerine kalitesine odaklanılması gerekiyor.
Kaynak: https://gazeteoksijen.com/
https://gazeteoksijen.com/yazarlar/selcuk-sirin/universitelerimiz-universite-mi-209609
