Malta, Avrupa Birliği’nin en düşük doğurganlık oranına sahip ülkesi olarak dikkat çekiyor. Ülkede kadın başına düşen doğurganlık oranı yalnızca 1,08. Uzmanlara göre, Malta nüfusunun artışa geçmesi için bugünkü neslin en az üç çocuk sahibi olması gerekiyor. Ancak bu değişim gerçekleşse bile, nüfusun artması en az 60 yıl sürecek.
Geçtiğimiz hafta Ulusal Eşitliği Teşvik Komisyonu (NCPE) tarafından düzenlenen bir konferansta konuşan ekonomi uzmanı Rose Marie Azzopardi, genç neslin çocuk sahibi olma konusundaki tutumunu değiştirmesi gerektiğini vurguladı. Azzopardi, “Bugünkü nesli, kedi ve köpek yetiştirmek yerine en az üç çocuk sahibi olmaya ikna etmeliyiz,” dedi.
Nüfus Artışı İçin 60 Yıl Gerekiyor
Konferansta, iş-yaşam dengesi ve aile büyüklüğüne yönelik algılar ele alındı. Azzopardi, Malta’nın düşen nüfus trendine dikkat çekerek, bu sorunun çözülmesinin uzun vadeli bir süreç olduğunu belirtti. Hesaplamalarına göre, bir neslin yaklaşık 30 yıl sürdüğünü ifade eden Azzopardi, bugünkü neslin üç çocuk sahibi olması durumunda bile nüfus artışının ancak iki nesil sonra, yani 60 yıl içinde gerçekleşebileceğini söyledi. Eğer bu değişim sağlanamazsa, süreç 90 yıla kadar uzayabilir.
Doğurganlık Oranı Alarm Veriyor
Malta’nın doğurganlık oranı, nüfusun kendini yenileyebilmesi için gereken 2,1 oranının çok altında. Azzopardi ve konferansın açılış konuşmasını yapan Anna Borg, Malta’da doğan çocukların yaklaşık üçte birinin yabancı annelere sahip olduğunu belirtti. Azzopardi, bugünkü neslin aile başına iki çocuktan biraz fazla çocuk sahibi olması durumunda bile nüfusun artmayacağını, yalnızca sabit kalacağını ifade etti.
Küresel Bir Sorun
Düşük doğurganlık oranı yalnızca Malta’ya özgü bir sorun değil. Azzopardi, dünya genelinde birçok ülkenin benzer zorluklarla karşı karşıya olduğunu vurguladı. Örneğin, dünyanın en kalabalık ülkesi olan Hindistan’da bile nüfus artış hızının yavaşladığına dikkat çekti. Bugün dünya genelinde ülkelerin yüzde 80’inde nüfus artış oranı yüzde 3’ün altında seyrediyor.
Geçmişten Günümüze Nüfus Mücadelesi
Malta’nın nüfus sorunları yeni değil. Azzopardi, bu konunun şimdi daha fazla gündeme gelmesinin nedeninin Malta’nın artık Avrupa’nın en düşük doğurganlık oranına sahip ülkesi olması olduğunu söyledi. 1950’ler ve 1960’larda yaşanan büyük göç dalgasının, Malta’nın ilk ciddi nüfus düşüşüne yol açtığını hatırlattı. 1963 yılında Malta’nın doğurganlık oranı 3,7 iken, dünya ortalaması 5’ti. Malta, en son 1997 yılında 2,0 doğurganlık oranına ulaşmıştı.
Malta’nın nüfus artışı için uzun vadeli bir planlama ve toplumsal farkındalık gerektiği açık. Ancak uzmanlar, bu sürecin yalnızca bireysel tercihlerle değil, aynı zamanda devlet politikaları ve sosyal destek mekanizmalarıyla desteklenmesi gerektiğini vurguluyor.
Kaynak: Times of Malta
