Yapay zekâ araçlarının eğitimdeki kullanımı her geçen gün artarken, uzmanlar bu durumun öğrencilerde ciddi düşünsel gerilemelere yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Fransız dilbilimci Prof. Alain Bentolila, öğrencilerin ödevlerini yapay zekâya hazırlatma alışkanlığının tehlikeli bir bağımlılığa dönüştüğünü söyledi.
“Düşünmeden yazıyorlar, üretmiyorlar!”
Fransa’da lise ve ortaokul öğrencileri arasında hızla yayılan bu yeni alışkanlık, öğrencilerin yazma becerilerini köreltiyor. Prof. Bentolila, “Öğrenciler ödevlerini artık kendi emekleriyle değil, doğrudan yapay zekâ destekli araçlarla hazırlıyor. Bu durum, sadece dil becerilerini değil; özgünlük, yaratıcı düşünce ve öğrenme motivasyonunu da zedeliyor,” diyerek uyarıyor.
“ChatGPT kullanımı yaygınlaştı, özgüven azaldı”
Özellikle ChatGPT gibi yapay zekâ araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, birçok genç “Zaten ondan daha iyisini yapamam” düşüncesine kapılıyor. Bu yaklaşım, öğrencilerin hem kendine olan güvenini sarsıyor hem de onları üretkenlikten uzaklaştırıyor.
Araştırmalara göre 13-17 yaş arası gençlerin büyük kısmı, ödevlerinde yapay zekâ destekli uygulamalardan yardım alıyor. Bu da okullarda “beyaz sayfa korkusu”nu derinleştiriyor. Kalem yerine klavye kullanan, yazmak yerine kopyalayan bir nesil yükseliyor.
Yasak değil, bilinçli kullanım şart
Prof. Bentolila, çözümün yapay zekâyı yasaklamak olmadığını belirtiyor. Aksine, öğrencilere bu teknolojiyi nasıl doğru ve yaratıcı biçimde kullanabileceklerinin öğretilmesi gerektiğini vurguluyor. “Eğitimcilerin asıl görevi, öğrencinin kendi düşüncesinin değerli olduğunu göstermek, yazma sürecini anlamlı hale getirmek ve kişisel ifadeyi teşvik etmektir,” diyor.
Yapay zekâ ile eğitim arasındaki çizgi giderek inceliyor. Bu çizgiyi belirlemek ve doğru yönlendirme yapmak, artık hem öğretmenlerin hem ebeveynlerin sorumluluğunda.
Kaynak: Artı33