5 Eylül 2021 / Malta – Abdülselam Arvasi
Birkaç gün önce, muhtemelen 01 Eylül Çarşamba günüydü, Malta’nın tek devlet hastanesi olan Mater Dei’ye uğradık. Bizim Elif Ören, hastaneye kaldırılmış. Hâlbuki bir gün önce watsapptan görüşmüş, durumunun iyi olduğunu kendisinden işitmiştik. Eee hastalık bu, insan sağlığına dikkat etse de bazen ansızın rahatsızlanabiliyor. Her neyse, o gün bizim Ziyahan Albeniz bizi bu durumdan haberdar etti. Beraber hastaneye Elif kardeşimizi ziyaret etmeye gittik. Elif Hanım’ın durumu iyi görünüyordu. Biz her ne kadar “hasta ziyaretinin kısası makbuldür” desek de ancak bir saat sonra hastaneden ayrılabildik. Daha sonra Ziyahan Bey’le birlikte Hasan ustanın yanına uğradık. Yani “Hasan’s Turkish Kebab”a gittik.
Gelgelelim esas konuya! Bugün, siz değerli okurlara Malta’da tanıdığımız ve yukarıda adlarını zikrettiğimiz üç kişiden bahsetmek istiyoruz. Hikâye kısaca şöyle…
Malta’ya geldiğimiz zaman uçakta bir tevafuk eseri, Elif Hanım’la koltuğumuz yan yana düştü. Biz Elif Hanım’la böyle tanıştık ve Malta’ya ulaşıncaya kadar Türk edebiyatı hakkında epey sohbet ettik. Uçaktan indikten sonra davet eden kurum, bizi karşılayacak kimseyi göndermediği için sağ olsun Elif Hanım yardımcı olup, burayı aradı ve taksi göndermelerini talep etti. Neyse, yaklaşık bir, bir buçuk saat sonra taksi geldi ve hem İngilizce pratiğimizi geliştireceğimiz hem de araştırmalarımızı yapacağımız kuruma böylece üç saat gecikmeyle ulaştık.
Elif Hanım’la dostluğumuz daha sonra da devam etti elbette… Mesela, bizi bir arkadaşının doğum günü partisine davet etti ve burada yeni insanlarla tanışıp pratik yapma imkânı bulduk. Bir iki defa beraber yemek de yedik. Tabii gerek Elif Hanım’ın iş yoğunluğu gerekse benim kursum ve araştırmalarım dolayısıyla çok fazla yüz yüze görüşemedik. Ancak WhatsApp üzerinden birbirimizin hal hatırını hep sorduk. Ailesi aslen Kafkas göçmeni olan Elif Hanım, hatırladığım kadarıyla Sakarya’da doğup büyümüş. Başka bir şehirdeki üniversiteyi kazandığı için ailesi önce karşı çıkmış ama sonradan ikna olmuş. Kısaca Elif Hanım memleketinin dışındaki bir üniversiteyi okuyup, başarılı bir şekilde bitirmiş azimli bir kardeşimizdir. Daha çok genç olmasına karşın hedefleri olan ve sürekli bir şeyler yapmak isteyen biri. Cana yakınlığı ve yardımseverliğiyle Türk misafirperverliğini hemen hissettiriyor. Esasında bizi, daha uçaktayken yakınlaştırıp arkadaşlık kurmamıza sebep olan husus Elif Hanım’ın İşletme Bölümü mezunu olmasına karşın Türk edebiyatına olan ilgisiydi. Elif Hanım, bizi bir ağabey biz de onu bir kardeş olarak gördük ve arkadaşlığın ötesinde bir kardeşlik bağı oluştu aramızda. Dolayısıyla Malta’da tanıdığımız ilk güzel insanın Elif Ören olduğunu söylemeliyiz. Malta’da kapısını çalacağımız bir kardeşimizin olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Buradan kendisine tekrar acil şifalar diliyor, en kısa sürede iyileşmesini Allah’tan niyaz ediyoruz.
Elif kardeşim bir gün “Hocam, Malta Haber’in sahibi Ziyahan Bey’le tanıştırayım sizi. Kendisi de tanışmak istiyor.” dedi. Biz de elbette bu beyefendiyle tanışmak istedik. Üstelik ismi şatafatlıydı ve Ziyahan adı her nedense bize ellinin üzerinde yaşını başını almış bir insan izlenimi veriyordu. Neyse gün geldi çattı ve Ziyahan Albeniz ile de tanışmak nasip oldu. Fiziksel görünüşüne bakınca bizimle aynı yaşta olduğunu tahmin ettiğimiz Ziyahan Bey meğer bizden küçükmüş… (Tam da bizim Cevdet’in yaşındaymış). Ancak onun zarafeti, olgunluğu, bilgeliği, saygısı bizi ziyadesiyle memnun etti. Kendisi bizi bir ağabey olarak gördüğünü söyler sık sık… Hakikaten biz de onu bir kardeş kadar sevdik. Bizim Cevdet’ten farkı yok. Ruhlar âleminde tanışanlar, bu dünyada da birbirine muhabbet beslermiş. Aslen Selanik göçmeni olan ama bir İstanbul beyefendisi olarak yetişen Ziyahan kardeşim esasında bilgisayar yazılımcısı. Ekmeğini bu şekilde kazanıyor. Ancak bize göre onu Malta’da mühim biri yapan çalışkanlığı, azmi ve okuma aşkıdır. Kendini Türk diline ve kültürüne adayan bu aziz dost Malta’da yaşayan Türkler için “Malta Haber”i kurmuş. Elbette bu gazetenin, Türkçenin Malta’daki ses bayrağı olduğunu ifade etmeliyiz. Sadece Türkler değil, Maltalılar da bu gazeteyi takip ediyor. Türk dilinin ve kültürünün gönüllü bir elçisi olarak hizmet ediyor yani. Velhasıl-ı kelam Malta’da dostlumuz yanı sıra kardeşimiz olarak da gördüğümüz bir diğer güzel insan da Ziyahan Bey’dir. Sadece bize değil, kapısını çalan herkese yardımcı
olacağından ve evinin kapılarını ardına kadar açacağından hiç şüphemiz yok. Zira bizimkiler arasında cömertliği dillere destandır.
Bu iki güzel insana bir başkasını daha eklemeliyiz… O da Denizli’nin Acıpayam ilçesinden olan Hasan Yılmaz’dır. Üniversiteden sonra İngilizce öğrenmek için Malta’ya gelen ve burada öğrenciliğinden sonra yıllarca restoranlarda çalışan, sonrasında ise kendi iş yerini açan Hasan usta güler yüzlü, cömert ve misafirperver bir dostumuzdur. Nitekim güler yüzüyle bütün Malta’yı kendisine hayran bıraktığını söylesek abartmış olmayız. Bizimle yaşıt olan ve Malta’da bir İngiliz hanımefendiyle evlenen Hasan ustamız “Hasan’s Turkish Kebaps”ı açarak Türk mutfağını Malta’ya taşımış. Elbette başka Türk restoranları da var ama onun burada Türk mutfağının iyi temsilcisi olduğunu söylememiz gerekir. (Diğerleriyle tanışmak nasip olmadığı için kendileri hakkında maalesef bir yorum yapamıyorum). Hasan kardeşimiz, çok beyefendi olan eniştesi Ramazan’ı da yanına almış. Onlar da burada ekmek paralarını böyle kazanıyorlar. Elbette rızkı veren Allah’tır ama kulları birbirine vesile etmiştir. Bu manada Hasan ustanın, yanında çalıştırdığı yani ekmeğine vesile olduğu başka elemanları da var.
Bir hatıra olarak şunu da kaydetmeden geçemeyeceğiz: Yemek, çay, kahve ve akşam sohbetlerimizin nihayetinde üçümüzün (ben, Ziyahan ve Hasan) ara sıra Sliema’da Ferry
durağındaki dondurmacıda devam ettirdiğimiz muhabbetleri özleyeceğiz muhtemelen… Tabii ki Malta’da başka vatandaşlarımız da var. Nitekim bunların arasında başka güzel insanlar da bulunuyor. Mesela yaşıtımız olan Güray kardeşimizi anmamız gerekir. Kendisi çok samimi ve yardımsever bir dosttur. Delivery (paket teslimatı) işiyle geçimini sağlayan bu kardeşimiz ailesini bu yakınlarda yanına alabildi. Şu an mutluluktan havalara uçuyor. İnsanımızın mutlu olması bizleri de mutlu ediyor elbette. Allah hepsine hayırlı, bereketli, faydalı ve güzel ömürler nasip etsin.
Gelelim hikâyemizin hülasasına:
Dilimizi, kültürümüzü, misafirperverliğimizi, Malta’ya taşıyan ve yaşantısıyla, inancıyla örnek insan olan tüm dostlara selam olsun…
Allah hepsinin yollarını açık, bahtlarını güzel eylesin!
Abdülselam Arvasi