Çek yazar Milan Kundera, edebiyat dünyasının sessiz devlerinden biri ve “Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” adlı eserin yazarı olarak tanınırken, 94 yaşında Paris’te hayata gözlerini kapadı. Brno’daki Moravya Kütüphanesi’nin resmi açıklamasına göre, az görüşmeler yapan ve çoğunlukla inzivada yaşayan Kundera, dünyanın en çok çevrilen yazarları arasında yer alıyordu.
Finansmanı devlet tarafından sağlanan bir araştırma kuruluşu olan kütüphane, “Çek-Fransız yazar Milan Kundera, 11 Temmuz 2023 tarihinde Paris’teki dairesinde hayatını kaybetti.” şeklinde bir açıklama yaparak haberin doğruluğunu teyit etti.
Kundera, “Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” adlı kitabıyla tanınıyordu. Bu eserinde, derin felsefi tartışmalara eşlik eden hicivli ve trajikomik hikayeleriyle dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
1929 yılında Çekoslovakya’nın Brno kentinde doğan Kundera, II. Dünya Savaşı sonrasında Komünist Parti’ye katıldı, ancak zamanla partiye yönelik eleştirileri nedeniyle partiden ihraç edildi. Yıllar sonra tekrar üye yapılsa da, Kundera Prag Baharı adı verilen liberalleşme döneminde parti içinde eleştirel bir ses olarak öne çıktı. İlk romanı olan “Şaka” bu dönemde yayımlandı.
Kundera’nın eserlerindeki hicivli bakış açısı ve intikam temaları, o dönemki toplumsal ve siyasi ortamda büyük yankı uyandırdı. Ancak 1968 yılında Sovyet işgaliyle birlikte sosyalizmin demokratik versiyonu hayaline son verildi. Kundera’nın kitapları yasaklandı, öğretmenlik işinden atıldı ve baskılarla karşılaştı.
Paris’e sürgün edilen Kundera, hayatının geri kalanını burada geçirdi ve Fransız vatandaşı oldu. En ünlü eserleri olan “Gülme ve Unutma Kitabı”, “Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” ve “Ölümsüzlük” kitapları Paris’te büyük beğeni topladı.
Kundera, romanın bir sanat formu olarak benimsenmesi gerektiğine inanan bir yazardı ve eserlerini dikkatle korumaya özen gösterdi. 1988 yılında çekilen “Var Olmanın Dayanılmaz Hafifliği” filminin ardından kitaplarının uyarlamalarını yasakladı. Filmin kitabın ruhunu yansıtmadığını belirtti.
“Ölümsüzlük” ise Kundera’nın sürgünden sonraki karmaşık ilişkisini yansıtan son romanıydı. Nadiren ülkesine dönen yazar, kimliğini gizleyerek seyahat etti. 2019 yılında vatandaşlığını geri almasına rağmen Fransız bir yazar olarak tanındı.
Kundera, eserlerinin kendi yaşam deneyimlerinden ilham aldığı iddiasını her zaman reddetti. Ancak 2008 yılında yayınlanan bir makalede, o dönemde polis muhbiri olduğu iddia edilen genç bir pilot tarafından suçlandığı ortaya çıktı. Kundera, bu suçlamaları “bir yazara suikast” olarak nitelendirdi ve şiddetle reddetti.
Eski Çek Cumhurbaşkanı Vaclav Havel ve diğer tanınmış yazarlar, Kundera’yı desteklediler. Ancak bu olay, Kundera’nın en sevilen romanlarının gerçek ilham kaynaklarıyla ilgili soru işaretleri yaratmaktan kaçınmadı.