18 Ocak 2025
Yazının başlığından da anlaşılacağı üzere, VAR’a ve buna bağlı olarak MHK’ya, Türk hakem sistemine, Futbol Federasyonu’na değinmek istiyorum. Ama öncesinde, Galatasaray için Hatayspor maçı üzerinden birkaç kelam etmek isterim.
Çok fazla teknik analize girmeyeceğim. Sen ‘şampiyon adayıyım’ diyorsan, hiçbir bahane bulmadan Hatayspor’u yeneceksin arkadaş. Yok hakemmiş, yok karşı takımın oyuncuları yere yatmış vs. Bu maçta arkasına sığınacağın bahaneler olamaz. Yedek kulüben hiç mi teknik ve taktik antrenman yapmaz? Yedek kulübesinden kim oyuna girse tel tel dökülüyor. Berkan Kutlu kimdir? Efe Akman hangi vasfıyla A takımda yer alır? Sanki ‘Lig şampiyonu olayım, bana ne Türkiye Kupası’ndan, zaten Avrupa’da da bir yere kadar giderim, zorlamanın manası yok’ gibi bir hava estiriliyor. Bunu da bir yere kadar anlarım. İşte o zaman Hatay’a puan ver-me-ye-cek-sin.
Yukarıda yazdığım ana konuya gelirsek; arkadaş gruplarında da söylediğim ve herkesin de kanaat getireceği bir noktaya değineceğim. Tüm dünyada artık futbol, futbolun ötesinde bir spor. Buna eyvallah. Böylesine büyük bir marketin sahipsiz kalmayacağı aşikâr. Ama Türkiye’de ne yazık ki artık durum çok daha vahim bir noktaya gidiyor. Siyasetin, iş dünyasının, bahis gruplarının ve bilhassa medyanın bu kadar içinde olduğu bir durumda, futbol şöleninden bahsedebilir miyiz? Federasyon başkanlarının kulüp başkanlarına, kulüp başkanlarının teknik direktörlere, teknik direktörlerin hakemlere acımasızca yüklendiği bir ortamda; yerel medyada ve sosyal medyada hakemler üzerinde kurulan baskıda, sizce hakemler ne kadar doğru kararlar alabilir? Yabancı VAR getirseniz de bu sizce çözüm olur mu? Ben olmayacağını düşünüyorum.
Bu durumda yabancı hakem de hata yapabilir; ki dün gece yaptı da. Hataysporlu oyuncunun eline çarpan topun penaltı verilmemesinin izahı olamaz. Ben sadece bu konuda Galatasaray’ı savunacak biri değilim. Alırım bu konuyu, Trabzonspor’un dışarı çıkan topundan sonra olan golden, Muslera’nın yine aynı maçta penaltı olması gereken faulüne, oradan Sivasspor maçında Barış Alper’in son dakikada basılan bacağına, yine Barış Alper’in küfrettiği için atılması gerektiğine kadar götürürüm. Çünkü sosyal medyada almış başını bir yargısız infazlar, holiganlıklar serisi. Bu konuda adil olmaya çalışıyorum. Ama (hem de büyük bir AMA) bu işi bu noktaya getirenler çok mu adil ki taraftarlardan adillik bekleyecekler.
“Mesele YAPI ya da VAR değil, sen hâlâ anlamadın mı?” noktasına geldik. Mesele, bizim ülkemizde neyin eksik olduğu ya da Türk futbol’unü kimlerin yönettiği meselesi. Bu, sadece son yıllarda böyle olmadı; 33 senedir takip ettiğim futbolda hep böyleydi. Giderek ayyuka çıktı. Ama neden böyle? Sahiden bizim ülkemizde NE VAR, NE YOK??