24 Temmuz 2021 / Malta / Çağrı Yalçın
Geçen yıl koronavirüs nedeniyle gelemeyen tatilciler, bu sene yaz tatili ve Kurban Bayramı’nı Türkiye’de geçirmek için sınır kapılarında ve havalimanlarında yoğunluk oluşturuyor.
Sadece Trakya Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürlüğü’nün verilerine göre koronavirüs nedeniyle geçen yıl 1 Haziran-20 Temmuz tarihleri arasında Kapıkule Sınır Kapısı’ndan giriş yapan Türkiye göçmeni sayısı 289 binde kaldı.
Bu rakam, bu yıl aynı tarihlerde 971 bin oldu.
Yani Avrupa’dan Türkiye’ye gelen Türkiyeli tatilci sayısı 3 kat arttı.
Aynı tarihlerde Türkiye’ye giriş yapan araç sayısı ise 191 bine ulaşmış durumda.
Kur Farkı ve Euro’nun Artışı
Türkiye’de tatillerini geçirmek isteyenlerin ve onları bekleyen esnafın gündemlerindeki asıl konu ise döviz artışı.
Çoğu bu nedenle Türkiye’de alım gücünün düşmesinden yakınırken bazılarına göre ise döviz artışı kendilerini etkilemiyor.
Yurt dışından gelenlerin kur farkı ile kazançlı çıktığı sanılırken, Euro bazında geçmiş yıllara göre yapılan fiyat karşılaştırılmasında, tatilciler için pek bir şey değişmediği görülmekte.
Üç Yıl Öncesine Göre Karşılaştırma
Tatile uçakla gelenlerin tercih ettiği araç kiralama fiyatlarına baktığımızda, üç yıl önceki günlük ortalama bir otomobil kiralama fiyatı 26 Euro’dan başlarken, bu yıl Kurban Bayramı ve Korona salgını sonrası talep artışı nedeniyle 32 ila 36 Euro arasında değişmektedir.
Bu durumda, Euro’nun Türk Lirası karşısında değer kazanmasının hiçbir anlamı kalmamaktadır.
DerVirgül’ün bizzat fiyat sormasıyla ulaşılan rakamlar, Türkiye’de fiyatların döviz kuru ile paralel yükseldiğini göstermiştir.
Örneğin, Tatil bölgeleri Didim, Kuşadası, Özdere, Fethiye gibi alanlarda en ucuz iki yıldızlı otellerde gecelik konaklama yaklaşık 500 Türk lirası olurken, bu yaklaşık 50 Euro yapmaktadır.
Bu fiyat üç yıl önce de aynı bölgelerde aynı kategorideki otellerde yine 50 Euro karşılığı olan o günkü kurdan Türk Lirası karşılında fiyatlandırılmıştı.
Diğer yandan Avrupa’dan gelen Türkiye göçmenlerinin gayrimenkul satın aldıklarını ve bunun da kur farkına bağlanması da kendi içerisinde anlamsız ve hiçbir kârı olmayan bir ticaret olduğu, Avusturya’dan üç yıl önce gelerek İzmir’den bir daire alan ve bu yıl satan Avusturya emeklisi bir kadının resmi alım satım belgelerini inceledikten sonra, bu yıl ki satışında veya üç yıl önce alışında hiçbir kâr elde etmediği görülmüştür.
DerVirgül’ün noter alış ve satış fiyatlarını incelediği gayrimenkul alışverişinde, üç yıl önce Euro’nun Türk lirası karşısındaki değeri 7.08 iken daire 28000 Euro’ya alındığı bu yıl ise, yani Euro’nun Türk lirası karşısında 10,06 kur farkı olduğunda dairenin 290 bin Türk lirasına satıldığı yani 29000 Euro’ya satıldığı görülmüştür. Arada olan fark ise, daireye kılima takılmasının verdiği özel harcamalar olarak kabul edilmektedir.
Euro’nun Türk lirası karşısında değer kazanması, Avrupa’da yerleşik hayat süren Türkiyelileri hiçbir şekilde olumlu etkilemediği gibi, hiçbir Türkiyeli de ülkeye bu nedenle tatil yapmaya gelmemektedir
Kaynak Del Virgül
