Uyuşturucu etkisi altındaki sürücülerin test edilmesi ve cezalandırılması çağrısında bulunan FSWS (Sosyal Refah Hizmetleri Vakfı), Malta’da uyuşturucu kullanma testine izin veren yeni yasaların uygulanmasını istiyor.
FSWS, Malta Psikiyatri Derneği ve Yol Güvenliği Doktorları, profesyonel sürücüler için zorunlu uyuşturucu testlerinin ve araç kullanırken uyuşturucu kullanımını kısıtlayacak kapsamlı yasaların çıkarılmasını talep ediyor.
Kuruluşlar, bilimsel kanıtlara ve uluslararası en iyi uygulamalara dayanarak, araç kullanırken kabul edilebilir madde seviyeleri hakkında açık yönergelerin olması gerektiğini vurguladılar.
Malta’da şu anda uyuşturucu etkisi altında araç kullanmanın yasal bir tanımı bulunmamaktadır. Esrar kullanımı ile araç kullanma ve esrar testi pozitif çıkan sürücü arasında herhangi bir ayrım yapılmamaktadır ve psikoaktif maddelerin alkolle birlikte kullanımına ilişkin cezalarda herhangi bir artış bulunmamaktadır.
FSWS, ayrıca yol kenarı testlerinin eksikliğine dikkat çekti. FSWS, “Malta’da herhangi bir yasa dışı uyuşturucu (alkol hariç) için yol kenarı testi bulunmaması, uyuşturucu kullananların etkili bir şekilde tespit edilmesini, caydırılmasını ve kanıtlanmasını zorlaştırıyor ve bu nedenle yaptırımların uygulanmasını engelliyor” dedi.
“Uyuşturucu kullanımının araç kullanımıyla ciddi bir sorun olduğunu kabul etmemiz ve toplumumuzun refahını sağlamak için işbirliği yapmamız çok önemlidir.”
Malta’da 2021’de kişisel tüketim için esrar kullanımı yasallaştırıldı. 2022 yılı, Malta’da kaydedilen en kötü karayolu ölümleri yılı oldu. 2023’te, uyuşturucu ve alkol kullanımıyla ilişkilendirilen bir dizi yüksek profilli karayolu kazasının meydana geldiği iddia edildi.
FSWS, yol kenarındaki testlerin yasa dışı uyuşturucuların neden olduğu etkileri tespit etmek için kullanılması gerektiğini belirtti.
Ayrıca, Malta’da uyuşturucu kullanarak araç kullanmanın yaygınlığının ve karayolu güvenliği üzerindeki etkisinin değerlendirilmesi için kapsamlı bir çalışma yapılması çağrısında bulundular.
STK’lar ve FSWS, Malta yollarında icra memurlarının, ayıklık testleri için rastgele değerlendirmeler konusunda eğitilmesi gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yol kenarında uyuşturucu testlerinin yanı sıra alkol için de alkol ölçer testlerinin kullanılmasını şiddetle tavsiye ettiler.
Artan risklere işaret eden cezaların yanı sıra, profesyonel sürücülerin rastgele taranması için yasaların güncellenmesi gerektiğini söylediler. “Yol güvenliği standartlarını güçlendirmek için, taksi şoförleri, okul otobüsü şoförleri, otobüs şoförleri ve ağır makine şoförleri gibi profesyonel sürücüler için rastgele uyuşturucu tarama programlarının uygulanmasını tavsiye ediyoruz. Bu taramalar, psikoaktif ilaçların varlığını tespit etmeyi amaçlamalı ve yolcu taşımaktan sorumlu kişilerin görev sırasında zarar görmemesini sağlamalıdır.”
Avrupa genelinde gerçekleştirilen DRUID (Driving Under the Influence of Drugs, Alcohol, and Medicines) projesi, 13 ülkede 50.000 sürücünün kan veya ağız sıvısı örneklerinin analiz edildiği yol kenarı araştırmaları gerçekleştirdi ve bu araştırmalarda %1,9’unun yasa dışı uyuşturucu bulunduğu ve %1,36’sının psikoaktif ilaçlar içerdiği ortaya çıktı. Uyuşturucuyla araç kullanma oranı AB ülkeleri arasında %0,2 ile %8,2 arasında değişiyordu.
ABD’de ise Madde Bağımlılığı ve Ruh Sağlığı Hizmetleri İdaresi’nin Ulusal Uyuşturucu Kullanımı ve Sağlık Araştırması (NSDUH) verilerine göre, 2018 yılında ABD’de yaşayan 12 milyon (%4,7) kişinin son 12 ayda esrar etkisi altında araç kullandığını ve 2,3 milyon (%0,9) kişinin ise esrar dışındaki yasa dışı uyuşturucular etkisi altında araç kullandığını bildirdi.
Avustralya’da ise alkole bağlı karayolu ölümlerinde azalma yaşanırken (2006-2016), psikoaktif maddelerle ilişkili karayolu ölümlerinde artış kaydedildiği görüldü.