Beni sosyal medyadan veya geçmiş yazılarımdan takip edenler bilir…
Ben koyu bir Fenerbahçeliyim ve bir dönem düzenli olarak Fenerbahçe maçları hakkında yazılar yazıyordum.
Belki aynı motivasyonla bir geri dönüş olmayabilir ama Arda Güler’in gidişi sonrası moralleri alt üst olan Fenerbahçe taraftarı yeni sezonda tutunacak bir dal arar vaziyette gitti ya stada hani…
Ben de ilk maç sonunda öyle geçtim klavyenin başına üzerimde geçen sezonun formasıyla…
Yeni sezon forması alıp almayacağım Tadic’in 10 numarayı taşıyıp taşımayacağına bağlıydı adeta…
İsmail Kartal 3. Kez geminin dümenine geçip yine fedakarlığıyla övgü toplarken taraftarın görmek istediği yeni transferlerin de hepsini sahaya sürmüştü.
Bu noktada bir parantez açayım. Fenerbahçe’nin teknik direktörü olmak fedakarlıksa ben en büyük fedakar olmaya hazırım. Duyurulur.
Dünyaca ünlü iki yıldız Tadic ve Dzeko ile takımın yaş ortalaması yükselse de o kadar kaliteli ayaklara sahipler ki zayıf Moldova takımı Zimbru’yu eski meslek büyüklerimizin tabiriyle delik deşik ettiler.
Zimbru gerçekten zayıf bir takım. Geçtiğimiz yıl Moldova Ligi’ni 3. Bitirmiş kadro değeri Transfermarkt verilerine göre 3.3 milyon Eur.
Güncel olarak Fenerbahçe’nin değeri 183.6 milyon Euro.
Bu aradaki uçurumu anlatmaya yeter, dolayısıyla da aslında oyun ile ilgili pek değerlendirme yapmak mümkün değil.
Ancak madem ki ilk dansı yorumluyoruz bir kaç not ekleyip bırakayım.
– [ ] Tadic’e bayıldım. Sanki 33 yaşında değişmiş gibi bir efor, mükemmel bir oyun zekasına sahip. Neden Ajax’ta 105 gol 112 asist’e imza attı, anlamak zor değil…
– [ ] Dzeko arkasında oynayan oyuncuların onu beslemesiyle çok gol atacak belli.
– [ ] Kent’i de çok beğendim. Müthiş çalışkan bir görünüm verdi.
– [ ] Szymanski biraz dağınıktı ama İsmail Hoca’nın ondan istediklerini anladıkça bence çok daha faydalı olacaktır.
– [ ] Osayi İsmail Hoca yönetiminde gerçekten daha konsantre, daha özgüvenli oynuyor. Dün özellikle savunmada, geri koşu kademelerinde müthişti.