Elif Ören / 8 Aralık 2022
Geçtiğimiz günlerde Visit Malta ve Gezimanya’nın özel davetiyle Malta’da bulunan Kaan Yeğinsü Beyefendi ( @deklancheur ) ve kıymetli eşi Dilek Yeğinsü Hanımefendi ( @dilekyeginsu ) ile şahane bir söyleşi gerçekleştirdik.
Öyle hayranım ki ilham veren insanlara. Hele ki aşk, neşe, muhabbet ve samimiyetle aydınlatıyorsa etraflarını… Nadidedirler; hani, görünce bunu hemen anlarsınız.
Kimi insanların birlikteliği mutluluk, parıltı, güzellik saçan bir tür sanat gibidir. Kendilerine özgü bir auraları vardır. Entelektüel, çok yönlü, yetenekli, başarılı, kariyer sahibi diye tanımlamak yetmiyor pek tabii; içtenlik, nezaket, anlayış, kasıntısız kuruntusuz şu hasret kaldığımız doğallıkla harmanlanmış o ruhun güzelliği elbet gösteriyor kendini.
Sevgili Maltaseverler, hepinize keyifli okumalar diliyorum.
Kaan Bey ve Dilek Hanım, öncelikle söyleşi teklifimizi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz?
Henüz 15 yaşımı doldurmadan, yüksek puanla kazandığım İTÜ’den, mühendislik bölümü mezunuyum. 19 yaşındayken, o dönemin büyük ilgiyle izlenilen bir yarışmasında Türkiye’nin en iyi modelleri arasında seçildim. Yarışmaya katılma sebebim de aslında, modellikten ziyade, aynen bu işin öncüleri olan Sevgili Julide Ateş ve Defne Samyeli örneklerinde olduğu gibi TV Programı veya haber sunuculuğu yapmaktı. Yarışmanın ardından, birkaç önemli defile, reklam ve dizi oyunculuğu ile ilk hevesimi aldıktan sonra, mühendislik yaparken, bir yandan da diksiyon, sinema, grafik tasarım, görgü kuralları ve fotoğrafçılık da dahil, pazarlama iletişimi ve kişisel gelişim gibi konularda pek çok eğitim aldım. En son Boğaziçi Üniversitesi’nde Kadın Girişimci Yönetici Sertifika Programını tamamladım.
Geçmişte önemli büyük şirketlerde Reklam-Halkla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Yöneticiliği görevlerinde bulundum. En son 2009 yılında “Yılın Pazarlama Kampanyası” ödülünü kazandım ve kurumsal hayatı “zirvede bırakarak”, kendi markam “Üşengeç Şef”i kurmaya karar verdim.
21-24 Kasım tarihlerinde 4 gün boyunca Malta’daydınız. Malta seyahati fikri nasıl oluştu ve buraya gelmeden önce bir araştırma yaptınız mı? Malta ile ilgili hazırlık süreciniz nasıldı?
Bodrum’da yaz sonunda katılmış olduğumuz ve engizisyon müzesi temsilcileri tarafından yapılmış olan tarihi reçeterlere dayanan kokteyllerin sunumu ile Malta fikri kafamızda oluşmaya başladı. Sonrasında VisitMalta ve Gezimanya’dan davet gelince bu fikrimiz gerçeğe dönüştürdük.
Malta’yı sevdiniz mi? Beklentilerinizi karşıladı mı?
Malta tam bir Akdeniz ülkesi, hatta tüm medeniyetlerin de bir karışımı adeta. Mimarisi, yemekleri, eski yapıları ve doğası ile bize hitap eden bir destinasyon oldu. Şansımıza hava biraz daha güzel olsa, sanırız keyfini daha da çok çıkarabilirdik. 🙂
Malta’da en çok nereyi beğendiniz?
Bize en çok hitap eden Marsaxlokk ve Valetta oldu. Valetta’da daha çok zaman geçirmek isterdik.
Malta’da sizi şaşırtan bir şey oldu mu?
Ülkenin nüfusunun büyük kesiminin Valetta gibi ufak bir bölgede toplanmasına şaşırdık. Bir de hala İngiliz ekolünün bu kadar etkin olması şaşırtıcı.
Malta’nın yemeklerini, bulunduğunuz mekanları ve hizmeti nasıl buldunuz?
Deneyimleme şansımız olan Akdeniz ve dünya mutfağından örneklerin yer aldığı yemek ve restoranlardaki servis ve lezzetler gerçekten başarılı idi. Özellikle marina tarafındaki restoranların kalite-fiyat performansları mükemmeldi diyebiliriz.
Uzun yıllardır gastronomi editörlüğü yapıyor olmanıza istinade sormak istiyorum; bir mekanı değerlendirirken nelere dikkat edersiniz?
Mekandan kasıt olarak restoran algıladığımız için o şekilde cevap veriyoruz:
Lezzet, fiyat, güler yüzlü servisin yanı sıra ambiyans, müşteri kitlesinin yapısı bunların hepsi total bir memnuniyet adına tek tek önemli unsurlar.
Öncelikle zarif yorumunuz için çok teşekkür ederiz. Aslında bizler bu işe başlarken bunu bir iş olarak görmeden, kendi yaşantımızda ne yaşıyorsak, ne yapıyorsak onu şeffaf bir şekilde yansıtıp kitlelere olduğu gibi aktardık. Burada en büyük fark samimiyet sanırız. Çocuksuz, gezmeyi seven, haftanın en az 4 gecesi dışarıda yemek yiyen bir çift olarak, içerik oluşturmada da zorlanmadık. Başta da belirttiğimiz gibi burada amaç influencer olmak değil, başlı başına bir deneyim olduğuna inandığımız YAŞAMIMIZI sosyal medya mecralarından aktarmaktı.
Biz Bodrum’u İstanbul’un rafine izdüşümü olarak adlandırıyoruz. 20 milyonluk bir şehirden 500bin nüfusa sahip bir yere gelip, orada sahip olduğumuz tüm olanakları burada bulmak, ancak çok daha az kişiyle paylaşmak açıkçası bizim için öncelikle tercih sebebi oldu. İstanbul’da olup da Bodrum’da olmayan hiçbirşey yok. Hatta sosyal yaşam olarak İstanbul’dan çok daha hareketli olduğunu bile söyleyebiliriz. Nerdeyse haftanın 2 günü tiyatro konser standup şov gibi etkinliklere gitme fırsatımız oluyor. Trafik olmaması büyük bir artı. Tabii ki Temmuz ve Ağustos aylarını saymamak gerekiyor. Biz de o zaman diliminde siteden dışarı çıkmıyoruz. 🙂
Üşengeç Şef’i sormazsam olmaz. Hikayesi, anlamı, içeriği nelerdir?
Aslında “Üşengeç Şef” ismindeki “Üşengeç” kelimesiyle “paradoks” yaratacak derecede çalışkan, düzenli ve detaycıyımdır. Herkes kendisine sosyal medyada, bir şey “güzeli”, “prensesi”, “hamaratı”, “gurmesi” gibi abartılı ve iddialı isimler seçerken, ben tamamen ters köşe yapmayı tercih ettim. Emin olun bu çok daha doğal ve samimi. Aslında çoğumuzun, o yapmayı çok isteyip de üşenerek, sürekli ertelediğimiz şeyleri yapan, sevdiğimiz, güvendiğimiz birinden gelecek, iyi bir motivasyona ihtiyacımız olduğunu fark ettim. Ve deneyimlerimden edindiğim izlenimlerini, en içten ve objektif şekilde, adeta birlikte yapmışız gibi eğlenceli ve pozitif şekilde aktarmaya başladım. Bi’ nevi “Hey bakın “Üşengeç Şef”iniz bile yapıyorsa, siz var ya, haydi haydi yaparsınız!” dedim. Bu gitmek istedikleri bir gezi, yapmak istedikleri bir yemek, görmek istedikleri bir konser olabiliyor, öğrenmek istedikleri bir enstrüman olabiliyor, katılmak istedikleri bir davet olabiliyor, başlamak istedikleri bir diyet olabiliyor, fitness, dans pilates gibi bir aktivite olabiliyor, almak istedikleri bir kıyafet, kitap veya kozmetik ürünü, izlemek istedikleri bir dizi veya film olabiliyor. Açıkçası kendi hayatımda ne yapıyorsam, neyi deneyimliyorsam, onu “adeta yaşatır gibi” onlara aktarıyor ve yeni vizyonlar açıyorum.
Soruları hazırlamak için araştırma yaparken sizleri daha fazla tanıma fırsatı edindim ve bundan büyük bir keyif aldım. Çok sıkı bir takipçi edindiniz. Renkli, neşeli, dolu dolu, güzel, zevkli, samimi şahane bir çiftsiniz. Size ilham veren şeyler nelerdir?
Özgün, kaliteli, lüks değil ancak belli bir standardı taşıyan işler bizim için her zaman tercih sebebi.
Malta’ya tekrar gelmek ister misiniz?
Malta’yı mümkünse yaz sezonunda tekrar bir görüp deneyimlemek istiyoruz.
Yoğun ilginin aslında buradan kaynaklanan edinimler ve gelirler olduğunu ve bu amaçla gelen insanların da içerik açısından kısırlığa ve fake işlere sebep olduğunu düşünüyoruz. Kaliteli içerik üreticilerinin zaten bizler de en büyük takipçileri oluyoruz.
Okurlarımız size ve çalışmalarınıza nasıl ulaşabilir?
Tüm mecralarda genel olarak ÜşengeçŞef olarak yer alıyoruz ancak @dilekyeginsu ve @deklancheur instagram hesaplarımız üzerinden , usengecsef youtube kanalımızdan ve de usengecsef.com web sitemizden ulaşabilirler.
Son olarak Malta Haber okurları için neler söylemek istersiniz?
Keşke Malta’ya gelmeden önce Malta Haber sitesini öğrenseymişiz. Malta ile ilgili en güzel haberleri buradan takip ediyoruz….