Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu’nun 1998 yılından bu yana her yıl yayımladığı Türkiye’nin Kopenhag kriterlerine uyum raporu, ilk kez bu yıl Türkçe’ye çevrilmedi.
Konuyu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun yanıtlaması istemiyle konuyu TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir, “Türkiye 2020 Raporu, Dışişleri Bakanlığı AB Başkanlığı internet sayfasında ilk kez ‘Türkiye 2020 Raporu (İngilizce)’ olarak yayınlanmıştır. Raporun Türkçe çevirisine tüm yurttaşlarımızın erişimine açılmamasının gerekçesi nedir?” diye sordu.
KOPENHAG KRİTERLERİ NEDİR?
22 Haziran 1993 tarihinde yapılan Kopenhag Zirvesi’nde, Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği’nin genişlemesinin Merkezi Doğu Avrupa Ülkelerini kapsayacağını kabul etmiş ve aynı zamanda adaylık için başvuruda bulunan ülkelerin tam üyeliğe kabul edilmeden önce karşılaması gereken kriterleri de belirtmiştir. Bu kriterler siyasi, ekonomik ve topluluk mevzuatının benimsenmesi olmak üzere üç grupta toplanmıştır.
SİYASİ KRİTER: Demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan haklarını ve azınlık haklarını güvence altına alan kurumların varlığı.
EKONOMİK KRİTER: İşleyen ve aynı zamanda Birlik içinde rekabetçi baskılara ve diğer serbest piyasa güçlerine dayanabilecek bir serbest piyasa ekonomisinin varlığı.
TOPLULUK MEVZUATININ BENİMSENMESİ: Siyasi, ekonomik ve parasal birliğin hedeflerine bağlı kalmak üzere üyelik için gerekli yükümlülükleri yerine getirebilme kapasitesine sahip olmak.
TAM ÜYELİK KISTASLARI
Siyasi Kıstas: Ülkede demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan haklarına ve azınlık haklarına saygıyı teminat altına alan istikrarlı kurumların varlığı.
Ekonomik Kıstas: (1) İstikrarlı piyasa ekonomisinin mevcudiyeti; (2) Başta AB olmak üzere dış dünya rekabetine dayanma kapasitesi.
Uyum Kıstası: Siyasi Birlik ile Ekonomik ve Parasal Birlik de dahil olmak üzere, AB’nin müktesebatına uyum kapasitesi.
Aday ülkeler: Demokrasiyi, Hukukun üstünlüğünü, İnsan Haklarını, Azınlıklara saygı gösterilmesi ve korunmasını, İşleyen bir piyasa ekonomisinin varlığını ve Birlik içinde piyasa güçleri ve rekabetçi baskı ile baş edebilecek kapasiteyi garanti eden kurumların istikrarını sağlamış olmalıdır. Üyelik, aday ülkenin siyasal, ekonomik ve parasal birliğin hedeflerine katılma da dahil olmak üzere üyelik yükümlülüğünü üstlenme yeteneğine sahip olmasını da öngörür. Birliğin, Avrupa’nın entegrasyonu momentumunu muhafaza ederken, yeni üyeleri özümseme kapasitesi de Birlik ve aday ülkeler için önemlidir.
Kaynak : Karar