Malta küçük bir ülke. 2019 verilerine göre nufusu 450 bin civarında.
Küçük ama imkânları büyük bir ülke. Bu kadar küçük bir ülkede örneğin 3 tane GSM operatörü var. Hem de bu operatörlerin ikisi Malta orjinli.
İnanılmaz değil mi, yoksa bana mı öyle geliyor?
Malta ekonomisinin en önemli (hatta bence tek) motor gücü turizm.
Bu yüzden pandemi prangasından bir an önce kurtulmaya ve çabucak sınırları açmaya çalışıyorlar. 1 Temmuz itibariyle 19 ülke ile güvenli uçuş koridorları başlatılacak. Türkiye maalesef listede yok. Aslında ilk yayınlanan listede İtalya ve İngiltere gibi Malta ile hem tarihi, hem de ekonomik bağları çok güçlü iki ülke de yoktu. Sonra güncellenen listeye Sicilya ve Sardunya eklendi.
Bugünkü yazımız Malta’da pandemi günlerinde neşvü nema bulmuş bir girişim: Bolt Food
Bolt Estonya kökenli bir şirket.
2013 yılında 19 yaşındaki bir lise öğrencisi olan Markus Villig ebeveynlerinden aldığı 5 bin euroluk bir bütçe ile girişime başladı.
Bolt taksi taşımacılığına ek olarak, elektrikli scooter sistemi ve 2019 Ağustos’unda başlattığı Bolt Food yani yemek taşımacılığı ile çıtasını her gün daha fazla yükseltiyor. An itibariyle 2 milyar euroluk değerlemesi olan bir şirket.
Türkiye’de Uber girişimine ve müstakbel diğer taşımacılık girişimlerinin köküne kibrit suyu dökseler de Bolt ve benzeri girişimler Avrupa şehirlerinde güçlü ekosistemler oluşturmaya devam ediyor.
Bugün Bolt’un hizmet kollarından biri olan yemek taşımacılığının Malta’da yarattığı canlılığa değineceğim.
Hali hazırda ciddi bir araç filosu ile irtibatı olan Bolt firması; pandemi ile birlikte başlayan self karantina ile işlevsiz kalacaktı.
Derken Bolt Food, o güne dek Malta’daki yemek taşımacılığını domine eden Time to Eat’e bir ölüm vuruşu gerçekleştirdi. O güne dek 20 Euroluk asgari sepet limiti şartı ile kural koyan pozisyonunda olan Time to Eat; Bolt Food’un neredyese ücretsiz teslimat servisi ile sarsıldı.
Evden çıkamayan insanlar, sadece delivery yani teslimat yapmasına izin verilen firmalar Bolt Food’un bu yeni kararıyla birlikte tercihlerini çoktan yapmışlardı. Bolt Food giderek yaygınlaştı ve sektörün esas aktörü haline geldi.
Piyasayı domine eden Bolt Food; sonrasında 5-6 euro oranına çıkardığı teslimat ücreti ile yaya, bisiklet, scooter, araba ile teslimat yapan pek çok kişiye pandeminin zorlu günlerinde büyük bir umut ışığı oldu. Yemek sektöründe faaliyet gösteren pek çok firma Bolt Food sayesinde bu zorlu süreçte ayakta kalabildi.
Bolt Food’da hali hazırda taşımacılık yapan pek çok aracı yemek taşımak için seferber edebilecek operasyonel güce sahip olmak, elimde rakamlar olmasa da, Malta ekonomisine büyük güç vermiş oldu.
Kimbilir rantiyenin hatırı uğruna köküne kibrit suyu dökülmeseydi, Uber ve benzeri girişimler gıda başta olmak üzere pek çok sektörün zorlu pandemi şartlarında devamlılığını sağlayabilecekti. Hem operasyonel katkı sunduğu şirketlere katkı sunarak indirekt olarak hem de bizatihi taşımacılık yapan kişiler vasıtasıyla doğrudan istihdama katkı sunacaktı.
İşte size küçük Malta’dan, ilham veren bir başka hikâye daha.
Ziyahan Albeniz
* Bu yazı Ziyahan Albeniz’in Karar gazetesindeki köşesinden alınmıştır.