22 Mart 2025
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat) tarafından yayınlanan verilere göre, Avrupa Birliği’nin (AB) Su Kullanım Endeksi (WEI+) 2022 yılında %5,8 olarak ölçüldü. Bu oran, 2000 yılına kıyasla %0,9 puanlık bir artışı işaret ediyor. Ancak, bazı ülkeler için durum çok daha endişe verici.
Malta, Avrupa’da Su Kıtlığı Riskinin En Yüksek Olduğu Ülkeler Arasında
Eurostat verilerine göre Malta’nın su kullanım endeksi %34,1 olarak ölçüldü. Bu oran, Malta’nın yenilenebilir tatlı su kaynaklarının üçte birinden fazlasının tüketildiğini gösteriyor. Genel kabul gören değerlere göre, %20’yi aşan endeks su kıtlığına işaret ederken, %40’ı geçen değerler aşırı su kıtlığı anlamına geliyor. Bu bağlamda Malta, su kıtlığı sınırına oldukça yakın bir noktada bulunuyor.
Malta’nın su kıtlığı sorunu coğrafi ve iklimsel koşullardan kaynaklanıyor. Ada ülkesi olması nedeniyle tatlı su kaynakları son derece sınırlı ve büyük ölçüde yer altı suyu ile deniz suyunun tuzdan arındırılmasıyla elde edilen suya bağımlı. Kurak geçen yaz ayları ve artan nüfus baskısı su kaynakları üzerindeki yükü artırıyor.
Malta’da Yaşayanlar Ne Yapmalı?
Su kıtlığıyla mücadele için bireyler ve kurumlar suyu daha verimli kullanmak zorunda. Bunun için:
• Su tasarrufu sağlayan cihazların (düşük debili musluklar, su tasarruflu tuvaletler vb.) kullanımı teşvik edilmeli.
• Yağmur suyu toplama sistemleri yaygınlaştırılmalı, bireysel su depolama yöntemleri artırılmalı.
• Gereksiz su tüketimi önlenmeli ve damla sulama gibi verimli sulama yöntemleri yaygınlaştırılmalı.
• Ters ozmoz ve diğer su arıtma sistemleri geliştirilerek tuzdan arındırılmış suyun verimliliği artırılmalı.
Malta’nın su kriziyle başa çıkabilmesi için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde bilinçli hareket edilmesi gerekiyor. Uzmanlar, iklim değişikliği nedeniyle bu sorunun daha da büyüyeceğini belirtiyor ve suyun her damlasının değerli olduğu konusunda uyarılarda bulunuyor.