Malta’daki fonlarda 10 milyon Euro çalıntı para sakladığı iddia edilen Thodex kurucusu ilk kez hakim karşısına çıktı.
Thodex kripto para borsasının kurucusu Faruk Fatih Özer, Türkiye’ye iade edildikten sonra ilk kez hakim karşısına çıktı.
Arnavutluk Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’ye getirilen Özer, dolandırıcılık suçlamasıyla tutuklu olan diğer 21 sanıkla birlikte yargılandığı davada savunma yaptı.
Anadolu 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, Thodex kripto para borsasının kurucusu Faruk Fatih Özer dahil olmak üzere 5 tutuklu sanık katıldı.
Duruşmaya bağlantı yoluyla Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlanan 2 tutuklu sanık bulunurken, bazı tutuksuz sanıklar, müştekiler ve taraf avukatları da duruşmaya katıldı.
Duruşmada ilk defa savunma yapma fırsatı bulan Faruk Fatih Özer, kimlik tespiti sırasında bir şirket yönettiğini ancak aylık gelirini bilmediğini ifade etti.
Özer, duruşmada hazırladığı yazılı savunmasını okuyarak “Thodex” platformunun kuruluş sürecinden bahsetti ve medyada ve iddianamede yer alan suçlamaların asılsız olduğunu savundu.
Kendisinin kimsenin dolandırılmadığını belirterek bir şirket kurduğunu ve şirketin hacklendiğini söyledi. E-ticaret yaparak ticaret hayatına başladığını ve kripto paralarla ilgilenmeye başladığını belirtti.
Özer, kripto para borsası kurmak için dijital dünyayla iç içe olduğunu ve eksiklikler gördüğü rakip şirketlere karşı büyümeye karar verdiğini ifade etti.
Özer, yazılımcı şirketinde yaptığı satın alma sözleşmesini sunarak, 2017 yılında Şişli’de 100 bin lira sermayeyle coin şirketini kurduğunu belirtti. İstanbul Ticaret Odası’ndan aldığı belgeyi de mahkemeye sundu ve Thodex sitesine üye olan kişilere aydınlatma metni sunulduğunu açıkladı. Alım satım işlemlerinin sitenin arka planındaki sistem üzerinden gerçekleştirildiğini ve her işlemde komisyon alındığını söyledi.
Şirket bünyesinde tek yetkilinin kendisi olduğunu vurgulayan Özer, ablası Serap Özer ve diğer sanıkların herhangi bir yetkisi olmadığını ve tüm kararları kendisinin verdiğini belirtti. Banka işlemlerinin otomatik olarak yapıldığını ifade eden Özer, işlemleri kontrol etmek ve güvenlik açıklarını önlemek için her hafta kendisinin bankalara excel tablosu şeklinde rapor gönderdiğini söyledi.
Ayrıca, tutuklu olan çalışanlarının uzun süre cezaevinde kalmasının hukuk sistemi için bir leke olduğunu ifade etti.
Sanık savunması sırasında, fotoğraf ve yazıların yer aldığı dövizleri mahkemeye sundu.