2 Şubat 2025
Avrupa Birliği’nin en düşük doğurganlık oranına sahip olan Malta’da nüfus, önümüzdeki 45 yıl içinde yarıya inebilir. Uzmanlar, bu tehlikeli gidişatı durdurmak için iş-yaşam dengesinin acilen iyileştirilmesi gerektiği konusunda uyarıyor.
Malta Üniversitesi Çalışma Merkezi’nden Doç. Dr. Anna Borg, bu kritik duruma dikkat çekerek, “Durumun ciddiyetini anlamıyoruz. Bu, meseleyi yeterince önemsemediğimizi gösteriyor,” dedi. Malta’da kadın başına düşen doğum oranı sadece 1,08. Bu oran, nüfusun sabit kalması için gereken 2,1 seviyesinin oldukça altında.
Aileler Daha Fazla Çocuk İstiyor Ama Gerçekleşmiyor
Yapılan bir araştırmaya göre, Malta’daki ebeveynler genellikle iki çocuk sahibi olmayı planlıyor, ancak çoğu bu hedefe ulaşamıyor. Bu durum, iş-yaşam dengesindeki sorunların aile planlamasını olumsuz etkilediğini gösteriyor.
Ulusal Eşitlik Teşvik Komisyonu (NCPE) tarafından düzenlenen bir konferansta, Doç. Dr. Anna Borg ve Prof. Liberato Camilleri, “Malta’da İş-Yaşam Dengesi Üzerine Algılar ve Tutumlar: Aile Büyüklüğüne Odaklanma” başlıklı araştırmalarını sundu. Araştırma, daha fazla insanı çocuk sahibi olmaya teşvik etmek için bir dizi aile dostu politika öneriyor.
Çözüm Önerileri: Daha Fazla İzin ve Esnek Çalışma Saatleri
Araştırmada öne çıkan öneriler arasında şunlar yer alıyor:
- Doğum izninin uzatılması,
- Babalık izninin artırılması ve iyileştirilmesi,
- İş yerinde mekânsal ve zamansal esneklik sağlanması,
- Hasta çocuklar için ebeveynlere izin verilmesi,
- Kamu ve özel sektör çalışanları için eşit iş-aile haklarının sağlanması,
- Daha kısa çalışma haftalarının uygulanabilirliğinin araştırılması.
Ancak Doç. Dr. Borg, bu önlemlerin kesin bir çözüm sunmayabileceğini belirterek, “Bunların işe yarayacağının garantisi yok. Ama hiçbir şey yapmazsak, 45 yıl içinde nüfusumuz yarıya düşecek,” diyerek uyarıda bulundu.
Nüfus Azalmasının Etkileri: Ekonomi ve Aile Yapıları Tehlikede
Times of Malta’ya konuşan Borg, nüfus azalmasının yalnızca demografik bir sorun olmadığını, aynı zamanda ekonomiyi, konut piyasasını ve aile yapısını da derinden etkileyeceğini vurguladı. “Kuzenlerin olmadığı bir nesil düşünün; aile yapıları değişecek ve yalnızlık artacak. Bu çok üzücü bir tablo… Ve bu şu anda gerçekleşiyor,” dedi.
Borg, iş-yaşam dengesi konusunda gerekli adımların bir an önce atılmaması durumunda, nüfus düşüşünün 45 yıldan daha kısa sürede gerçekleşebileceği konusunda da uyardı.
Nüfusun Artması İçin Nesil Başına Üç Çocuk Gerekli
Aynı konferansta konuşan Prof. Rose Marie Azzopardi de benzer endişeleri dile getirdi. Azzopardi, bugünkü doğurganlık çağındaki neslin nüfusu artırabilmesi için en az üç çocuk sahibi olması gerektiğini belirtti. Ancak bu hedefe ulaşılması durumunda bile, nüfusun istikrara kavuşmasının iki nesil, yani yaklaşık 60 yıl alacağını ifade etti. Mevcut trendin devam etmesi halinde ise bu sürenin 90 yıla kadar uzayabileceğini söyledi.
Azzopardi’nin hesaplamalarına göre, bir nesil yaklaşık 30 yıl sürüyor. Malta’nın doğurganlık oranı en son 1997 yılında 2 seviyesine ulaşmıştı. Bu da 28 yıl öncesine denk geliyor.
Küresel Eğilim: 2050’ye Kadar Nüfuslar Azalacak
ABD merkezli Sağlık Ölçümleri ve Değerlendirme Enstitüsü’nün (IHME) 2024 yılında yayımladığı bir araştırma, dünya genelinde doğum oranlarını inceledi. Araştırmaya göre, 2050 yılına kadar Malta dahil olmak üzere ülkelerin dörtte üçünün nüfusu azalacak. Bu durum, yalnızca Malta’nın değil, küresel bir sorunun parçası olduğunu gösteriyor.
Malta’nın geleceği için acil adımlar atılması gerekiyor. Aksi takdirde, ülke hem demografik hem de ekonomik açıdan büyük bir krizle karşı karşıya kalabilir.
Kaynak: Times of Malta