Site icon Malta Haber

Malta’da Bir Yemek Deneyimi: Carrubia Restaurant – Pizzeria

Malta Haber’de yazarken tam olarak belirli bir kategori üzerine yazmak zorunda olmamanın verdiği rahatlık, bana huzur veriyor. Açıkçası dün öğlen saatlerine kadar ne yazacağım konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Dünyaca ünlü Japon yazar Haruki Murakami “Yazarlar da sporcular gibi düzenli antrenman yapmalıdır. Sabah erken kalkıp kahvesini yudumlarken anlamsız da olsa tek sayfa da olsa bir şeyler yazması gerekir” der. Bu muhtemelen doğrudur. Ama mesleği yazarlık olanlar için. Yani 8-5 çalışıp başka odak noktaları, hayatlarının içinde başka gündem maddeleri olmayanlar için doğrudur. Herhalde… Bilemem… Ben öyle değilim… Henüz…

Neyse konu bu değildi. Evet, ne diyordum, yazının konusu belli değildi. Ta ki yazarlarımızdan Elif Ören’in Malta’daki Michelin Yıldızlı restoranlar hakkındaki yazısını görene kadar. Eşim de Michelin Yıldızlı bir restoranda aşçı olarak çalıştığı için bir süredir yeme-içme kültürüne dair bir ilgi beslemeye başladım. Dışarıda yemek yemeyi seven biri olarak halihazırda geniş spektrumlu bir restoran hafızam olsa da artık biraz daha araştırarak, biraz daha restoranın detaylarına girerek dışarıda yemek yiyorum.

Elif Hanım’ın yazısını okurken ayıptır söylemesi, Birżebbuġa’da deniz kenarında şemsiyenin altında pinekliyordum. Eşime ve arkadaşıma “Bugün bu listedeki restoranlardan birinde mi yesek” diye sordum. Biraz araştırdık, telefonlar açtık ama dün için boş yer bulamadık. E tabii bulunduğumuz konum itibariyle de adanın kuzeyindeki restoranları aramadık bile. Sonra ben Marsaxlokk’daki restoranlardan birinde yiyebiliriz aslında diye fikir attınca ekip fikri benimsedi ve aslında biraz önceki tüm yazdıklarıma ters gelen bir şekilde haritada deniz kenarında gördüğüm ilk restoranı arayıp akşam 6’ya rezervasyon yaptırdım.

İlk gittiğimiz restoranın masalarını beğenmeyince sahil boyu biraz yürüdükten sonra manzarası çok daha güzel olan Carrubia Restaurant-Pizzeria isimli yere oturduk. Marsaxlokk’a özgü renkli balıkçı kayıkları manzarasına karşı ne yesek memnun olacaktık belki ama menüyü görünce daha da mutlu olduk. Diğer çoğu restoranın aksine sadece deniz ürünleri değil, et ve tavuk menüsü de geniş bir yer gelmiştik. Ve fiyatları neredeyse diğer mekanların yarı fiyatınaydı. Örnek vermek gerekirse, Burger ve Pizza menülerinde çift haneli bir rakam göremedim.

Yemekleri de gayet lezzetliydi. Bir balıkçı kasabasında olmasından dolayı deniz ürünleri çok tazeydi ama diğer tatlar için çok yorum yapamayacağım. Eşim steak yedi, o da fena değildi ama side’lar konusunda eksikleri vardı. Deniz ürünlerinin yanında gelen Tarator sos bana Türkiye’deki lezzet deneyimlerimi hatırlattı.

Şarap menüsü çok genişti. Biz The Medina marka çok lezzetli bir beyaz şarap içtik. Şişesi 10 Euro olan bu şarap kalamar ile çok yakıştı. Ancak buradaki esas nokta fiyat-performans açısından beni çok tatmin eden bir yer olmasıydı. Porsiyonların boyutu, servisin hızı, lezzeti ile kendi değerlendirme kriterlerimi oluşturduğum bu yazıda böyle bir puanlama sistemi yaratacağım. Lezzet, Fiyat, Servis Hızı, Servis Kalitesi ve Müşteri İlişkileri, Ambiyans olarak beş kategoride puan vereceğim. Puanlama 1 ile 5 arasında olacak ve 1 en kötü, 5 en iyi olarak tanımlanacak. Burada fiyat kategorisinde değerlendirme yaparken, en ucuzun en yüksek puan aldığı bir değerlendirme olmayacak. Emsallerine ve verdiği hazza göre fiyat performans algısı önemli bir rol oynayacak.

Bu şekilde bakarsak Carrubia Restaurant – Pizzeria Puanlaması:

Lezzet: 4

Karışık deniz ürünleri tabağı siparişinden gayet memnun kaldım. King Karides, Kalamar, ahtapot ve midyeden oluşan tabağın yanında tad dengesi yaratması açısından haşlanmış sebze ve yeşil salata servis edildi. Midyeler oldukça küçüktü ve tatlandırılmadan servis edilmişti.

Servis Hızı: 5

Verilen her sipariş inanılmaz bir hızla masamızdaydı. Hızlı ve etkili servis, deneyimi olumlu yönde etkiledi.

Servis Kalitesi ve Müşteri İlişkileri: 2.5

Aslında son ana kadar buradan puan kırmaya, hele ki böyle bir puan kırmaya gerek duymayacaktım. Ancak yaşadığımız bir olay asla tolerans göstermeyeceğim bir duruma dönüştü. Yazının başında dediğim gibi, biz akşam 6 ile 6 buçuk arasında mekana oturduk ve o anda bizden başka müşteri yoktu. Dolayısıyla 3 kişi olmamıza rağmen 6 kişilik masada oturmamıza da kimse ses çıkarmadı. Yedik, içtik, 45 dakikada mekanın tüm masaları doldu. Aradan zaman geçti, şarabımız dolu, tatlılarımız yeni gelmişken garsonlardan biri “6 kişilik bir masada oturduğumuzu, bir an evvel yiyip kalkmamız gerektiği veya şarabı yanımıza alıp bankta içebileceğimizi” iletti. Bu hayatımda gördüğüm en saçma olaylardan biri olabilir. Elbette kalkmadık, yiyip içmeye devam ettik. İşte tam da bu yüzden bu puanı kırdım. 1 puan da verebilirdim ama ben duruma tepki verdikten sonra garson konuyu güzel toparladı, özür diledi.

Ambiyans & Sunum: 3

Deniz manzarası, sakin ve tarihi bir kasaba… Ancak ambiyans ne kadar güzelse sunum da bir o kadar özensizdi. Sunum konusunda daha fazla özen gösterilebilirdi.

Fiyat: 5

Ben Malta’da bu kadar uygun fiyatlı ama bir o kadar da lezzetli bir yer henüz keşfetmedim. Fiyat-performans açısından oldukça tatmin edici.

GENEL ORTALAMA: 3.9

Genel puan düşük gibi görünse de fiyat-performans açısından tavsiye edeceğim bir restoran. Deniz ürünlerinin tazeliği, uygun fiyatlar ve hızlı servis gibi unsurlar memnuniyetimi artırdı. Ancak yaşadığımız garip olay nedeniyle servis kalitesi ve müşteri ilişkileri kategorisinde düşük bir puan vermek zorunda kaldım. Ambiyans ve sunum konusunda daha fazla özen gösterilebilirdi ancak fiyat performans açısından değerlendirildiğinde genel olarak iyi bir seçenek olarak görünüyor.

Exit mobile version