Modern birçok bina, güçlü depremlere dayanabilecek kadar sağlam olmamasıyla ilgili eski bir hükümet inşaat danışmanının uyarısıyla gündemde. Mimar Martin De Bono, yaptığı açıklamada, uzun süre devam eden bir sarsıntının birçok binayı yerle bir edebileceği ve Malta’nın genellikle her 100 yılda bir yaşadığı büyük depremlerden bu yana 100 yılın üzerinde bir süre geçtiğine dikkat çekti.
Risk altındaki binalar arasında, alt katta showroom, dükkan veya büyük açık alanları olan ve üzerine birçok kat ofis veya daire eklenmiş olanlar en endişe verici olanlar olarak belirlendi. Bu tip binalar, genellikle ‘yumuşak kat’ binaları olarak adlandırılıyor ve zemin katları veya bodenleri üzerlerindeki katları taşıyan sütunlardan oluşuyor. De Bono, bu tasarımın gelecekteki depremlerde binaların domino taşı gibi çökmesi anlamına gelmediğini belirtse de, bu tür binaların çökme riskinin daha yüksek olduğuna vurgu yaptı.
De Bono, aynı zamanda “En kötüsü, tüm sütunlar kırılmasa bile bir binanın neredeyse tamamını yerle bir etmek için bir veya iki sütunun kırılmasının yeterli olabileceği belirli durumlar altında gerçekleşebilir” diyerek, bu durumu “orantısız çöküş” olarak adlandırdı. Florida’daki Champlain Towers’ın 2021’deki çöküşüne benzer şekilde, 12 katlı bir konut binasının uzun süreli takviyeli beton sütunlarının bozulması sonucu çökmesi örnek olarak verildi.
Bu tehlikeli duruma rağmen, birçok geliştiricinin bu tip binaları inşa etmeye devam ettiğini belirten De Bono, geliştiricilerin yıkıcı bir deprem durumunda sorumluluktan kaçmak için Tanrı’yı suçlama eğiliminde olduklarına dikkat çekti. Ayrıca, mimarların bu tür binaların tasarımının ideal olmadığının farkında olmalarına rağmen, geliştiricilerin başka bir mimar bulma konusundaki isteği nedeniyle pek fazla seçenekleri olmadığını söyledi.
Kaynak: Times of Malta