16 Ekim 2020 / Malta
Malta vaka sayısı her geçen gün artıyor. 1 Temmuz’a kadar Avrupa’nın en başarılı ülkelerinden biri olan Malta kapıların açılması ile birlikte adeta virüsün yayılımına davetiye çıkardı.
Aktif vaka sayısı bini, ölümlü vaka sayısı 40’ı geçti. Küçük ada ülkesinde kaygılı bekleyiş sürüyor. Çemberin giderek daraldığını dostlarımızdan, arkadaşlarımızdan aldığımız vaka haberleri ile daha iyi anlıyoruz.
Son vakalardan biri de yine Malta’da yaşayan bir Türk arkadaşımız. Geçmiş olsun dileklerimizi iletmek için yaptığımız görüntülü aramada hastalığın altıncı günündeki B’nin yorgun olduğu dikkatlerimizden kaçmadı. Konuşmamız ara ara hafif öksürükler ile kesildi.
“İlk belirti mide yanması ve ateşti”
Cumartesi günü mide yanması ile birlikte yolunda gitmeyen bir şeylerin olduğunu hisseden B. ilerleyen saatlerde yükselen ateşi ile birlikte Korona virüs destek hattını arayarak durumu belirtiyor.
O gün saat altı civarında testinin yapıldığını belirten B., ertesi gün 14.00 sularında Mater Dei Hastanesi’nden gelen telefon ile test sonucunun pozitif olduğunu öğreniyor.
“Hastalık sürecini evde geçireceksiniz. Solunum problemi yaşarsanız arayabilirsiniz. Ağrılarınız olursa ağrı kesici kullanın”
Telefonla arayan yetkilinin çok fazla bilgi vermediğini söyleyen B, iyileşme sürecini evde izole bir halde geçirmesi gerektiğinin kendisine söylendiğini; solunum güçlüğü yaşaması durumunda acil telefon hattını arayabileceği, ağrıları olması durumunda da ağrı kesici kullanabileceğinin söylendiğini belirtti.
“Geriye yönelik temas izleme için herhangi bir şey sorulmadı. Aileme test yapılmadı”
Herhangi bir semptom göstermeyen aile üyelerinin testlerinin yapılmadığını belirten B., temas izleme hususunda herhangi bir soru sorulmadığını belirtti. Bu konuda kendisini arayan yetkililere temas bilgilerinin neden sorulmadığını soran B’ye telefondaki yetkili ‘O konu ile başka birim ilgileniyor’ şeklinde yanıt verdi.
B., aile üyelerinin henüz test edilmediğini fakat yakın zamnanda görüştüğü ve baş ağrısı ve öksürük semptopları gösteren yakınlarının acil danışma hattına durumu bildirmeleri sonucunda testlerinin yapıldığını belirtti.
“Ciddi anlamda tat ve koku kaybi yaşadım”
Sabah kahvaltısında yediğim sucuğun ne kokusunu ne de tadını aldım. Öyle yavan geldi ki. Eşimden öğrendiğim kadarıyla sucuğun kesif bir kokusu vardı. Ben hiçbir şekilde alamadım.
“Çok acı çektim! Bundan sonra dışarı çıkmam, çocuğum bu acıları yaşasın istemiyorum!”
Hastalığın ilk sürecini ilk iki gün çok acı çektim. Sabahın nasıl olduğunu bilmiyorum, şeklinde özetleyen B., korona virüsü yeterince ciddiye almadığını, bundan sonra dışarı çıkmayacağını söylüyor.
“Çocuğumun ya da sevdiklerimin aynı acıyı yaşamalarını istemiyorum”
B.’nin ifadelerinden hareketle neredeyse bir yıla yaklaşan pandemi sürecinin hem sağlık çalışanlarında, hem de ada sakinlerinde yarattığı rehaveti görmek mümkün. Bizler hastalığı ne kadar hafife alsak da, anlaşılan o ki bu hastalık pençesine düşürdüğü hastaları oldukça ciddiye alıp, epey bir hırpalıyor.
Başta bu röportajı gerçekleştirdiğimiz B. olmak üzere tüm hastalara acil şifalar dileriz.
