Malta’da bir adet edindim. Yaptığım tüm harcamaları not ediyorum. Benim gibi cebinde kaç para olduğunu bilmeyen bir adam için -hâlâ bilmiyorum ya neyse- oldukça iddialı bir alışkanlık. Enflasyonun 1.80 civarında seyrettiği Malta’da paranın değerini göstermek için zaman zaman bu listeyi arkadaşlarımla da paylaşıyorum. 1.80 deyip geçmeyin, bu oran Türkiye’de yüzde 24’lerde.
Paylaştığım listede en çok dikkat çeken harcama “drinking” yani içme başlığı olmuş. Arkadaşlarımdan biri bu harcama kalemine mukabil yanımda su şişesi ile gezmemi salık verdi.
Haksız değil! Fakat şişe ile gezmek kolay da bu şişeyi nereden dolduracaksınız? Elin memleketinde ana-ata için yaptırılan hayrat bulmak kolay mı?
Kolaymış… Bu hafta size bundan söz edeceğim.
Malta’da şu an 6 noktada bulunan ve benim sebilmatik adını verdiğim, water filling olarak adlandırılan bir konsept mevcut. Bu otomatlara 15 cent atarak litrelik bir şişeyi doldurabiliyorsunuz.
Üstelik hem içme suyu, hem de maden suyu doldurma seçenekleri var.
Bu fiyat fevkalade ucuz. Şöyle söyleyeyim, 0.5 litre bir suyu marketlerden 0.40-0.60 euro arasında bir fiyata almak mümkün. Lokantalarda 0.75 kuruşa okutuluyor. Otomatlarda ise 0.15 euro, yani 15 centre tam bir litre su doldurma imkânınız var.
Türkiye’de dahil olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde plastik ile mücadele noktasında tedbirler alınıyor. Nitekim 1 Ocak’ta yürürlüğe giren ve plastik poşet kullanımını kısıtlayan karar bu konuda önemli adımlardan biriydi. Plastik poşetlerin 25 kuruş karşılığında veriliyor oluşu, kullanımı önemli ölçüde azaltmış durumda.
Ama plastiklerin yaygın olarak kullanıldığı en önemli alan su şişeleri. Sözünü ettiğimiz teknoloji ile bu konunun önünü almak mümkün. Ama yeniden kullanımı ile daha sağlıksız bir hale gelecek plastik şişeler değil, belki cam şişeler vasıtası ile bu iş kotarılabilir.
Plastik şişe deyip geçmeyin. Her yıl beş yüz milyar civarında üretilen bu pet şişelerin yarıdan fazlası tek kullanımdan sonra çevreye atılıyor. Her dakika 1 milyon plastik şişe satın alınıyor.
İnsanın aklına yüzlerce proje geliyor. Belki de geleceğin hayratları bu şekilde olacak ve elde edilen gelir bir hayr kurumuna bağışlanacak. Cami vb. ibadet yerlerinde su şekilde sebilmatikler kullanılarak cami ihtiyaçları için fon sağlanacak.
Bugüne kadar pet şişeler ile ilgili çoğunlukla depozito uygulaması önerildi. Ben Avrupa’daki bu uygulamanın bambaşka bir ekosistem yaratacağını düşünüyorum.
Bu işe devlet kadar, özel sektör de ilgi gösterebilir.
Bu yazı Ziyahan Albeniz’in 22 Temmuz günü Karar gazetesinde yayımlanan yazısından alıntılanmıştır.