10.9 C
Malta
Salı, Mart 4, 2025
spot_img
spot_img

Teknoloji Devleri Milyonlarca Kullanıcı Verisini ABD Yetkilileriyle Paylaştı

Apple, Google ve Meta, son 10 yılda ABD hükümetinin veri taleplerine yanıt olarak milyonlarca kullanıcının kişisel bilgilerini yetkililere teslim etti. İsviçre merkezli gizlilik şirketi Proton’un yeni analizine göre, teknoloji devlerinin paylaştığı hesap sayısı 3,1 milyona ulaştı.

KULLANICI VERİLERİNE ERİŞİM YÜZDE 600 ARTTI

Proton’un raporu, Google, Apple ve Meta’nın 2014-2024 yılları arasında yayımladığı şeffaflık raporlarını analiz ederek, ABD hükümetiyle paylaşılan kullanıcı hesaplarının sayısında büyük bir artış olduğunu ortaya koydu. Buna göre, son 10 yılda bu şirketler, kolluk kuvvetleriyle paylaşılan hesap sayısını ortalama yüzde 600 artırarak toplamda 3,1 milyon kullanıcı verisini yetkililere iletti.

Rapor, ABD hükümetinin büyük teknoloji şirketlerinin veri havuzlarından faydalanma isteğinin hızla arttığını gösteriyor. Proton, şirketlerin yasa gereği yetkililerin taleplerine uymak zorunda olduğuna dikkat çekerken, uçtan uca şifreleme teknolojisinin kullanıcı bilgilerini devlet müdahalesinden koruyabileceğini savunuyor.

ABD’Lİ ŞİRKETLER NEDEN VERİLERİ TESLİM EDİYOR?

ABD’de kolluk kuvvetleri, Meta ve Google gibi şirketlerden mahkeme celbi, mahkeme emri veya arama izni yoluyla kullanıcı verilerine erişim sağlayabiliyor. Geçerli bir arama izni, yetkililere şu verilere ulaşma hakkı tanıyor:

• Kullanıcının mesajları,

• Fotoğrafları ve videoları,

• Konum bilgileri,

• Zaman tüneli paylaşımları.

Ayrıca, ABD hükümeti, Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası kapsamında “ulusal güvenlik mektupları” kullanarak da veri talebinde bulunabiliyor. Bu kapsamda, Google Drive, Gmail ve Google Fotoğraflar’daki içerikler de hükümetin erişimine açılabiliyor.

META VE GOOGLE’IN YANITI NE?

Meta, güvenlik merkezi sayfasında bazı acil durumlar için yetkililere bilgi sağladığını belirtiyor. Bunlar arasında intihar önleme çalışmaları, kayıp çocuk vakaları ve ani tehlike içeren durumlar yer alıyor. Şirket, aldığı tüm veri taleplerini hukuki yeterlilik açısından titizlikle incelediğini ve kapsamı çok geniş veya belirsiz olan talepleri reddedebileceğini ifade ediyor.

Google ise belirli bir kullanıcıya ait veri talebi aldığında genellikle ilgili kişiye e-posta yoluyla bilgilendirme yaptığını ancak çocuk güvenliği veya hayati tehlike içeren acil durumlarda bu bilgilendirmenin yapılmadığını belirtiyor. Şirket ayrıca, yabancı hükümetlerden gelen veri taleplerini ABD yasaları, ulusal mevzuat ve uluslararası normlara uygunluk açısından değerlendirdiğinivurguluyor.

Euronews Next, Proton’un raporuyla ilgili olarak Apple, Google ve Meta ile iletişime geçti, ancak henüz yanıt alamadı.

AVRUPA HÜKÜMETLERİ NASIL BİR YOL İZLİYOR?

Proton’un raporunun yayımlanması, Hollandalı uzmanların ulusal güvenlik risklerine yönelik yaptığı uyarılarla aynı döneme denk geldi. Uzmanlar, Avrupa’daki birçok devlet kurumunun ABD merkezli teknoloji şirketlerinin bulut hizmetlerini kullanmasının ciddi bir güvenlik riski oluşturduğunubelirtiyor.

Özellikle, ABD Başkanı Donald Trump döneminde yürürlüğe giren Clarifying Lawful Overseas Use of Data Act (CLOUD) yasası büyük endişe yaratıyor. Bu yasa, ABD hükümetine, dünya genelindeki herhangi bir sunucuda saklanan verilere erişmek için ABD merkezli teknoloji şirketlerine mahkeme celbi gönderme yetkisi veriyor.

Google’ın şeffaflık raporuna göre, dünya çapında hükümetlerin kullanıcı bilgisi talepleri giderek artıyor. Avrupa ülkeleri, ABD’nin veri taleplerine karşı daha sıkı gizlilik önlemleri ve alternatif veri saklama çözümleri üzerinde çalışıyor.

VERİ GİZLİLİĞİ TEHDİT ALTINDA MI?

Büyük teknoloji şirketleri, yasal yükümlülükler nedeniyle kullanıcı verilerini ABD yetkilileriyle paylaşmaya devam ederken, bu durum bireysel mahremiyet ve veri güvenliği konusunda endişeleri artırıyor. Uzmanlar, uçtan uca şifreleme gibi çözümlerin, kullanıcı bilgilerini devlet müdahalesinden koruyabileceğini vurguluyor.

ABD ve Avrupa’daki veri güvenliği politikalarına ilişkin gelişmeler, kullanıcıların gizliliğini koruma açısından kritik bir süreç olarak görülüyor.

Kaynak: Euronews

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz