17.9 C
Malta
Salı, Aralık 3, 2024
spot_img
spot_img

03 Ocak – 09 Ocak Malta’da Neler Oldu?

03 Ocak-09 Ocak 2022

Haber özetlerine başladığımız ilk hafta Malta’da Cumhuriyet kutlamalarının sevincini paylaşmışken, ikinci haftada Noel ile başlayıp yeni yılın kutlamasıyla taçlandırmışken ne yazık ki üçüncü haftada tüm toplumu derinden yaralayan kadın cinayeti ile başlamış olmanın “öfkesi” içindeyiz.

Çünkü “Malta’ya aşık” dil öğrencisi genç kadın 29 yaşındaki Paulina Dembska 2 Ocak günü Sliema’daki parkta bir erkek tarafından öldürüldü.  Polonyalı Sliema sakini genç kadın Dembska’nın her zaman kedileri beslemeye gittiği parkta şiddet görüp tecavüze uğradığı tespit edildi.

Tüm Malta’yı sarsan cinayette aynı gün 20 yaşında erkek Abner Aquilina’nın cinayet ardından girdiği ve sunağa çıkıp kargaşaya neden olduğu Karmelit Kilisesi’nin çıkışında gözaltına alındığı bildirildi.

Akıl hastanesine sevk edildi

Sarsıcı cinayetin zanlısı Aquilina’nın, polise, Tanrı’nın emirlerini yerine getirdiğini, şeytan tarafından ele geçirildiği ve cinayeti duyduğu “frekansların” yönlendirmesiyle işlediği yönünde verdiği  ilk ifadesi ve sözleri üstüne akıl sağlığı hastanesi Mount Carmen Hastanesi’ne sevki gerçekleşti.

Polis, sorgunun askıya alınması ile devam ettiği soruşturmada cinayet zanlısının çocuk suçlu olduğu ve son suçundan dolayı şartlı tahliyede olduğu ortaya çıktı. Ayrıca katil zanlısı erkek Aquiliena’nın sosyal medyada bir çok kadını taciz ettiği ortaya çıktı.

Çok sayıda kadın sosyal medya mesaj görüntülerini gazetecilerle paylaştı. Aralarında bu taciz durumunu polise bildirdiğini söyleyen de çıktı.
Haberler üzerine polis yetkilileri, öyle bir kayıt bulamadığını ifade ederken taciz mağduru tüm kadınlardan polis merkezlerine başvurarak şikayetçi olmalarını isteyen bir açıklama yaptı.

Bu bir kadın cinayeti!

Malta haber olarak ilk andan itibaren durumu sıradan bir cinayet değil bir “Kadın cinayeti” hassasiyetiyle ele aldık. Çünkü kadına şiddetin, erkek şiddetinin yaşamlarını aldığı kadınların acısını, biz Türkiye’de de yaşıyoruz. Tüm dünya da yaşıyor.

Bu basit gerçekliği her an aklımızda tutup olayı asla sıradan bulmamak gerektiğine inanıyor ve kati surette alışmamak için “Kadına şiddet” e karşı önlemler  gecikmeden alınmalıdır diyoruz.

Haberlerimizde yer verdiğimiz kadın hakları savunucusu Lara Dimitrijeviç açıklamaları ile neden sıradan bir cinayet gibi ve akıl sağlığı sorunu olarak ele alamayacağımızı bizim yerimize de ifade etmiş gibi oldu.

Kadın hakları savunucusu Dimitrijeviç, katil zanlısı Abner Aquilina’nın akıl hastanesi sevki sonrasında, cinayetin kadın düşmanlığı ile işlendiğini ifade ederek “Bunun akıl sağlığı ile ilgisi yok! Akıl sağlığı sorunları olan insanları damgalamayın” dedi.

Kadın hakları savunucusu Dimitrijeviç, “Malta’da ruh sağlığı sorunları olan yüzlerce binlerce kadın yaşıyor, rastgele erkeklere tecavüz ettiklerini ve öldürdüklerini görmüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

Kamuoyu, nefret söylemi karşısında tek yürek oldu 

Maltalıların hafta ortasında bir diğer gündemi cinayete dair yaptığı açıklamalar ile nefret söyleminde bulunan rahip David Muscat oldu.

Cinayet zanlısı Abner Aquilina’yı kastederek, “eşcinselliğin” şeytan tarafından ele geçirilmekten daha kötü olduğunu söyleyen rahip Muscat’a, aynı anda hem Eşitlik Bakanı Owen Bonnici, hem Katılım Bakanı Julia Farrugia tarafından bu söylemin “nefret söylemi” için polise soruşturma açması çağrısı ile yanıt verildi.

Aynı zamanda tepkiler üstüne sabah ayininde gerekeni yapacağını belirten Başpiskopos Charles Scicluna, sözlerden rahatsız olan herkesten özür diledi.

Malta’da LGBT+ topluluğunu hedef alan öfke dolu söylemleri ile bilinen rahip David Muscat’a Malta toplumunun verdiği tepki o kadar birlik içindeydi ki biz Malta Haber olarak “eşcinsellik” konusunda din yetkililerinin aynı anada özür dilemelerini çok büyük bir etki olarak bir ayrıntı olsun diye vurgulamak istiyoruz.

Tarihi şehitlik için itirazlar yükseltilmeli!

Haber özetlerimizde çok önemli bir sırada ise hem Malta’yı hem Türkiye’yi ilgilendiren, doğal olarak biz Malta Haber olarak ulaşmak istediğimiz Malta’da yaşayan tüm Türkleri ilgilendiren bir haber yer aldı.

Valetta’daki, 1. Dereceden Anıt olarak tescilli Marsa’daki tarihi Türk Şehitliğini ilgilendiren bir imar izninin Planlama Komitesi’ne önerilmesi ilk başta Türkiye Valetta Büyükelçiliği’nin tepkisi ile gündem oldu.

Sultan Abdülaziz’in 1867’de İngiliz yönetimindeki Malta’yı ziyaretinde isteği ile  1873-74 yıllarında ünlü Maltalı mimar Emmanuele Luigi Galizia’nın tasarladığı şehitliğe abartılı Oryantalist tarzı nedeniyle ‘Osmanlı Tac Mahal’ veya Malta’nın Tac Mahal’i deniyor.

Malta’nın en çok ilgi çeken turistik yerlerinden olan ve aynı zamanda Planlama Otoritesi’nin olağanüstü mimari değeri ve tarihi ilgisi ile 1. Derece anıt olarak listelediği şehitliğin yanındaki 5 bin 320 metrekarelik alanda 67 sanayi garajı ve iki katlı bir kompleks inşa edilmek isteniyor.

Türkiye Valetta Büyükelçiliği, 1. Dereceden Anıt olarak Marsa’daki tarihi Türk şehitliğinin yanındaki alana endüstriyel kompleks inşa edimek istenmesinden duyduğu endişeyi dile getiren bir açıklama yaptı.

Elçilik danışmanı Muzaffer Yüksel 2016 ve 2019’da da benzer şekilde benzin istasyonu ve sanayi komleksi inşa girişimleri olduğunu ve bunun Türkiye ve Malta’nın ortak çabasıyla bertaraf edildiğini hatırlatarak “Şimdi bu gelişmenin yaşanmasından ciddi endişeliyiz ve hayal kırıklığı yaşıyoruz” dedi.

Elçilik açıklamasında önerinin, “Gelecek nesiller için gururla yaşatılacak olan Türkiye ile Malta arasındaki ebedi dostluğun sembolü” ifadesini kullandığı şehitliğin ünlü Maltalı mimarı Galizia’nın istisnai mirasına ihanet olduğunu da vurguladı.

Malta Haber olarak, Türk kişi, kurum ve yapılanmaların bu sanayi kompleksini o tarihi mirasın yanına inşasına izin verilmemesi için yapılabilecek kamuoyunu oluşturabilmek için çaba harcamanın önemli olduğunu düşünüyoruz.

Bu sadece Türkler için değil Malta’nın da tarihi mirası olarak gördüğümüzü önem ile vurguluyoruz. Turizm ülkesi, adanın ender mimarisi, doğası kadar tarihi de en büyük ilgiyi ve korumayı sağlamakla olunabilir ve bunları nesillere aktarma ile mümkün kılınabilir.

Öneri şu an için tarihi anıt üzerindeki etkiyle ilgili revize talep ederek 26 Ocak’ta kararı vermek üzere Planlama Komisyonu’na gelmeyi bekliyor.

Omikron sürüyor, karantina süreleri değişti!

Bu iki gündemin ağırlığında geçen haftada Omikron etkisi azalmış değil, tam aksine son olarak DSÖ, Omikron’un son varyant olmayacağını ve bulaşıcılığı ile yaşanan yoğunluktan, Covid-19 harici önlenmesi mümkün hastalıklardan rahatsız hastaların yaşamlarını yitirmesinde çok etkili olduğunu açıkladı.

Rekor vakalar hem Avrupa’da hem Malta’da hem de Türkiye’de geldi. Aynı anda eş zamanlı sayılacak şekilde Malta’da da Türkiye’de de karantina süreleri kısaltıldı.

Ancak Malta’da, karantina süresinin takibi ve sürelerinin değişkenliği, aşılıların ve aşısızların farklı sürelere tabi olması gibi karışıklıklardan şikayetler artmaya başladı.
Ticaret odası bu duruma dikkat çekerek işverenlere yansımalarından şikayet etti ve  yakında bu durumun düzenlenmek için yeniden planlanması gerektiği tahminini yapmak çok gerçeklikten uzak kaçmaz sanıyorum.

Haftanın röportajı, “bir keşif yolculuğu”

Sanırım yaşanan bu haftanın en güzel paylaşımı yazarımız Elif Ören’in yaptığı “bir keşif yolculuğu” röportajı, haftanın yoğunluğunun ardına tam zamanında geldi iyi geldi.

“Muhtemelen daha önce kendi başınıza ya da yakın çevrenizin desteğiyle yol almak girişimleriniz olmuştur. Ancak sonuca ulaşmak için sürecinizle ilgilenecek, sizi yolda tutacak, güveneceğiniz, dürüst geribildirimler verebilecek, tarafsız bir göze, kulağa, beyne, kalbe ve ruha ihtiyaç duyarsınız.”

Bu cümlelerin öncesi de ve sonrası da yaşam koçu Funda Çınar ile harika söyleşide mutlaka okumalısınız..

Malta Haber

 

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz