17.9 C
Malta
Perşembe, Kasım 21, 2024
spot_img
spot_img

BM Mahkemesi, Yarım Asırlık İsrail İşgalini Masaya Yatırıyor: 52 Ülke Delil Sunacak

Birleşmiş Milletler’in (BM) en yüksek mahkemesi, 1967 yılından bu yana İsrail’in Filistin toprakları üzerinde sürdürdüğü işgalin hukuki sonuçlarını değerlendirmek üzere Pazartesi günü duruşmalara başlayacak. Bu duruşmalarda, eşi benzeri görülmemiş bir şekilde, 52 ülkenin delil sunması bekleniyor. Lahey’de bulunan Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) gerçekleştirilecek olan bu oturumlar, bir hafta sürecek.

Aralık 2022’de, BM Genel Kurulu, UAD’den İsrail’in Doğu Kudüs de dahil olmak üzere İşgal Altındaki Filistin Toprakları’ndaki politika ve uygulamalarının yarattığı hukuki sonuçlar hakkında bağlayıcı olmayan bir tavsiye görüşü talep etti. Bu talep, özellikle 7 Ekim saldırıları sonucu yaşanan Gazze savaşının ardından, İsrail’e yönelik uluslararası hukuki baskının arttığı bir dönemde geldi.

İsrail’in Gazze’ye yönelik mevcut saldırıları sırasında soykırım eylemleri gerçekleştirdiği iddiasıyla Güney Afrika tarafından açılan yüksek profilli bir dava bu duruşmalarla ayrı tutuluyor. UAD, bu davadaki kararında, İsrail’in soykırımı önlemek ve Gazze’ye insani yardım sağlanmasına izin vermek için gereken her şeyi yapması gerektiğine hükmetti.

Genel Kurul, UAD’den, İsrail’in Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını ihlal etmesinin hukuki sonuçlarını ve ayrıca İsrail’in ayrımcı yasa ve tedbirlerinin sonuçlarını değerlendirmesini istedi. Bu değerlendirmeler, 1967 yılından bu yana süregelen işgal, yerleşim ve ilhak faaliyetleri ile Kudüs’ün demografik yapısını değiştirmeyi amaçlayan önlemleri kapsayacak.

İsrail, 1967’de gerçekleşen altı günlük savaşta bazı Arap komşularını yenerek Doğu Kudüs, Batı Şeria, Golan Tepeleri, Gazze Şeridi ve Sina Yarımadası’nı ele geçirdi. Bu topraklarda yerleşim faaliyetleri başlatan İsrail’in bu eylemleri, BM tarafından yasa dışı ilan edildi. Kahire, 1979’da İsrail ile yapılan barış anlaşması kapsamında Sina Yarımadası’nı geri aldı.

UAD’nin tavsiyelerinin bağlayıcı olmamasına rağmen, genellikle dikkate alınır ve uluslararası hukuk açısından önemli bir ahlaki ve hukuki yetkiye sahiptir. İsrail, BM’nin bu talebine tepki gösterirken, Başbakan Binyamin Netanyahu durumu “aşağılık” ve “utanç verici” olarak nitelendirdi. İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), tavsiye niteliğindeki görüşlerin uluslararası hukuka dahil edilebileceğini ve önemli sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Son Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz