Malta’da yaşayan AB vatandaşı olmayanların sayısını kontrol altına almak amacıyla hükümet, çeşitli tedbirler almaya başladı. Üst düzey bakanlar, AB vatandaşı olmayanların ekonomiye katkısını kabul etmekle birlikte, nüfus artışını sınırlamanın önemini vurguluyor.
İçişleri Bakanı Byron Camilleri, “AB üyesi olmayan pek çok işçinin ekonomiye verimli bir şekilde katkıda bulunduğunu kabul ediyoruz. Ancak nihayetinde, evet, nüfus artışını sınırlandırmak için yoğun bir çaba var,” diyerek hükümetin bu yolu benimsediğini doğruladı.
Malta, İşçi Partisi’nin iktidara gelmesinin ardından son 10 yılda büyük bir nüfus artışı yaşadı. 2011 yılında 417,000 olan nüfus, 2022 yılında 542,000’e yükseldi.
Maliye Bakanı Clyde Caruana, ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için nüfusun 2040 yılına kadar 800,000’e çıkabileceğine dikkat çekti. Ancak bu hedefe ulaşabilmek için yeni bir ekonomik model geliştirmek gerektiğini belirtti.
Malta vatandaşlarının endişeleri göz önünde bulundurulduğunda, üçüncü ülkelerden gelen göçün ülkenin altyapısına ve işçi sömürüsüne baskı yarattığı belirtiliyor.
AB vatandaşı olmayanların üçte biri diğer AB ülkelerinden gelirken, yedisi AB üyesi olmayan diğer Avrupa ülkelerinden gelmektedir. İtalyanlar ve İngilizler en yaygın yabancı uyruklular arasında yer alırken, Hintli ve Filipinli vatandaşlar da bulunmaktadır.
Hükümet, özellikle istismarı önlemek ve yasalara uymayanları cezalandırmak amacıyla çalışmalar yürütmektedir. Bu politika değişikliği, nüfus artışını sınırlamanın bir yolu olarak görülüyor.
Malta hükümeti, gelecekte daha az AB vatandaşı olmayan kişiye izin verme yolunu benimseyerek, ülkeye gelenlerin çoğunluğunun düşük vasıflı işçilerden oluştuğuna dikkat çekiyor. Bu yönelim, vasıflı göçmenlerin ülkeye çekilmesini hedeflemektedir.
Sonuç olarak, Malta hükümeti ekonomik büyümeyi sürdürme hedefiyle birlikte, AB vatandaşı olmayanların sayısını sınırlama amacıyla politika değişiklikleri üzerinde çalışmaktadır.
Kaynak: Times Of Malta
